Gaibi Aramak Şiiri - Ali Arı 2

Bu şiir, hakikat arayışında yollara düşmüş bir âşığın içsel yolculuğunu ve ilahi aşkla dolu halini etkileyici bir şekilde resmediyor. Pejmürde yollara düşmek, zahmetli ve çileli bir arayışın başlangıcını simgelerken, o gaibi aramak, görünmeyeni, sırrı ve ilahi olanı bulma çabasını ifade ediyor. Viran şehirlerden geçmek, dünyevi bağlardan uzaklaşmayı ve yalnızlığın derinliğinde hakikate yaklaşma arzusunu çağrıştırıyor. Bu yalnızlık, sıradan bir yalnızlık değil, ilahi bir anlam taşıyor. Aşkın izini sürmek, her adımda bir hece gibi dikkatli ve hassas bir arayışı anlatıyor. Gönül yarasını sarmak, bu arayışın aynı zamanda bir içsel iyileşme ve olgunlaşma süreci olduğunu gösteriyor. Bu iyileşme, gizemli bir hevesle, yani ilahi olana duyulan derin ve anlaşılmaz bir arzuyla gerçekleşiyor. Âşık bazen bir dervişin teslimiyetiyle, bazen bir âşığın coşkusuyla her zerrede arayışını sürdürüyor. Kimi zaman sarhoş olması, dünyevi kaygılardan uzaklaşarak ilahi aşkın cezbesine kapılmayı simgeliyor. Bu sarhoşluk, sonsuz bir özlemle, yani kavuşulması güç ama derinden hissedilen bir arzuyla besleniyor. Dağların ve taşların dile gelmesi, sır perdesinin aralanması, evrenin kendisinin bu arayışa tanıklık ettiğini ve ilahi sırların yavaş yavaş açığa çıktığını ifade ediyor. Yüreğe düşen ateş, bu arayışın sonunda ulaşılan ulu bir sevda, yani yüce ve yakıcı bir aşkın kalbe yerleşmesini simgeliyor. Kemter Abdal'ın yola düşmesi, bu arayışın kişisel bir yolculuk olduğunu vurguluyor. Hakikat sırrını aramak, bu yolculuğun temel amacı. Aşkın deryasına dalmak ise, ulaşılan ilahi aşkın sonsuzluğunda kaybolmayı ve onunla bütünleşmeyi ifade ediyor. Bu ilahi aşk, arayışın en büyük ödülü ve nihai hedefi olarak beliriyor. Şiir, çileli bir arayışın sonunda ilahi aşkla gelen huzur ve bütünleşmeyi lirik bir dille anlatıyor.