Gaflet uykusuna yatan gafiller
Su-i zâna uyup sanmaktır gaflet
Allah'ı unutan viran sefiller
Nefsini yüceltip anmaktır gaflet! ..
Hakk'tan başkasına söyle yâr mısın? ..
Beyhude aldanan ahu zâr mısın? ..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok güzell..
insanların büyük çoğunluğu,Allah'ın açık ayetlerinden,emir ve yasaklarındanhabersiz bir şekilde,sedece kendi istek ve arzuları doğrultusunda yaşarlar.Bu insanların,dünya nimetlerine sahip olmak,mutlu olmak,eğlenmek,nefsani arzularını tatmin etmekten başka bir istekleri oktur.sadece dünyanın çekici süsüne ilgiduyar ve istediklere şeye sahip olmak için yaşamları boyunca çaba harcarlar.En büyük sıkıntıyı ise,bu çabalarının boşs çıkması ya da ellerindekini yitirmeleri sonucu yaşarlar. oysa kısa bişr süre yaşadıkları dünya hayatı her şeyiyle bir gün sona erecektir.onlar ise, kendilei ve Allah'ın hoşnutluğundan uzak bir hayat süren diğer insanlar için hazırlanmış olan şiddetli ve ebedi azaptan habersizdirler. İnsanların,Allah'ın açık delillerine,emir ve uyarıklarına rağmen gösterdikleri şuursuz,kayıtsız ve ilgisiztutumlarına gaflet denir.Allah her insan için bedeni de dahil olmak üzere,baktığı her yerde kendi varlığını hatırlatacak türlü nimetler ve güzellikler yaratmıştır.hayatımızın her anı,gözümüzü çeveirdiğimiz her yer, aymaya güç yetiremeyeceğimiz yaratılış mucizesi ile donatılmıştır.Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilmektedir.
''Şüphesiz,göklerin ve yerin yaratılmasında,gece ile gündüzün ard arda gelişinde,insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde,Allah'ınyardığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda,her canlıyı orada üretp-yaymasında,rüzgarları estirmesinde,gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.(Bakara/164)
sevgi ve selamlarımla...
kararmaya yüz tutmuş ruhlara abdest mahiyetin de bir şiir yazmışsın şairem okuyupta arınabilene ne mutlu tebrikler saygılarımla baki selamlar
ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN KİMSE GAFLETE DÜŞMESİN DERS VEREN BİR ŞİİR OKUDUM
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
Kutlarım saygıdeğer kardeşim.. Gerçekten mana yönünden ve ders çıkarılması gereken mükemmel dizler... Eline ve yüreğine sağlık.
SAYIN KAVAK YÜREĞİNİZE SAĞLIK COK GÜZEL BİR ŞİİRDİ ALLAH HERKESİ HİDAYETE KAVUŞTURUR İNŞALLAH EN AZINDAN GAYRET EDENLERİ ALLAH'A EMANET OLUN HOSCAKALIN
güzel
Uyan gönlüm uyan ah parelenme
Aşkın girdabında savrulup senme
Bir yudum aşk diye sevgi dilenme
O tatlı sözlere kanmaktır gaflet! ..
yüreğinizew sağlık harika bir şiir olmuş kalem tutan elleinizi kutluyorum
Bu yol aşkın yolu geri dönülmez
Gaflet uykusuna yatıp kalınmaz
Haramlar tadlıdır murad alınmaz
Haram helâl diye banmaktır gaflet! ..
Uyan gönlüm uyan ah parelenme
Aşkın girdabında savrulup senme
Bir yudum aşk diye sevgi dilenme
O tatlı sözlere kanmaktır gaflet! ..
Emek var,duygu var,yürek var,bin kere okusam usanmam böyle eserleri,yüreğine sağlık,tek kelime ile H A R İ K A......Saygılar.....
yazacak birsey bulamiyorum yureginize saglik ALLAH razi olsun
Bu şiir ile ilgili 148 tane yorum bulunmakta