Anadolu…
gönlü yanık, anıları buruk, ümitleri kırık…
Anadolu…
başakların rahmeti gözyaşı olan…
Ah şu gâfil adam!
severdin sen aslında beni,
ben mi kandırdım yoksa kendimi?
biz değil miydik ayazda yalın ayak
kurakta suyu bulunca ekmeği banan?
sefaletimize rağmen ümitlerimiz birdi.
Yaradan’a bağlı ve de müttakî…
aynı kıbleye dönen yüzümüz şimdi birbirimize bakamaz oldu.
Adem’in oğulları, Muhammed’in ümmetiydik de biz
ne oldu da aramıza girdi kör olası Şeytan?
Ah be gâfil adam…
ben de gafletteyim zaman zaman
görmüyor bazen gözlerim öfkeden gerçeği.
bir kalemde siliyorum tüm geçmişi.
Ama yok! Anadolu!
toprağında kemalât sırrı olan Anadolu!
yoğurulduğumuz toprağın hamuru bu!
herbirimizde bir ‘irfan nişanesi olmalı,
olmalı ki sabredebilmeli acıya
ve sevmeli acısı sönmeyen yüreğimizle birbirimizi,
tıpkı dünkü gibi…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta