K A R D E Ş L İ K
Bizim alt katımızda oturan komşumuz işlerine daha yakın bir ev bulup oraya taşınmışlardı ikinci kat uzun zamandır boştu, oraya gelecek aileyi merak ediyordum zira bende burada yabancı idim arkadaşım yoktu, bir gün evde emine ile otururken merdivenlerden sesler gelmeye başlamıştı bizde emine ile yani kızım ile merak edip bakalım demiştik,
merdivenlere çıkıp baktığımızda ikinci kata eşyalar taşıyan güzel bir hanım görmüştük aşağı yanına inmiştik yanında çok sevimli bir kız çocuğu da vardı bizim emine yaşlarında,
biraz ayak sürütüp kardeş kolay gelsin hoş gelmişsiniz galiba buraya taşınıyorsunuz hayırlı olsun demiştim, bende bu evde sizin üst katınızda kiracı yım söylemiş ve size yardım edebilir miyim diye sormuştum,
teşekkür ederim düşünmeniz bile yeter zaten son koltuk kaldı demişti ve bende o ara koltuktan tutarak içeriye doğru götürüyorduk o arada benim emine ile onun kızı salonda konuşmaya başlamışlardı bile bir taraftan evde eşyaları düzeltmesine yardımcı olmaya devam ediyordum,
eşi de aşağıda eşyaları getiren arabacının yanında idiler söylediğine göre ve az sonra benim kizın yanına giderek ne kadar güzel kızınız var Allah bağışlasın derken emine nin yanağını okşamış senin adın ne canım diye sormuştu bizim emine de ona ben emineyim diye cevap vermişti oda hemen arkasından teşekkür ederim kızım bende sıvasın su şehrinden buraları bilmeyen tanışları olmayan iş sebepli bi çare gurbete gelen zehra teyzenim diyerek emineyi öpmüştü,
görmüştüm ki şartlarımız benziyor ve konuşması çok düzgündü belikli gün görmüş bir ailenin kızıydı belkide okumuş birisi idi çok sevinmiştim aynı yaşta çok güzel ve de samimi bir arkadaş im olacaktı ayrıca oda beni sevmiş olmalı idi ki bana çok sıcak davranıyordu,
.
O gün Pazar günü olduğundan eşim çalışmıyordu dışarıda idi ama gelme zamanıydı kalkmak durumunda olduğu mu kendisine söyledim bana çok teşekkür ederek kardeş burası senin de evindir istediğin zaman gelin demişti,
ve ben onun tavırlarından çok etkilenmiş ayrıca sevinmiştim benim saçım kapalı onun saçı açıktı ne fark ederdi ki diye düşünüyordum çünkü bana çok sıcak davranmasının yanında Allah'ın adını da sıkça kullanıyordu ve inançlıydı.
Ben eve çıkmış bir şeyler yapıyordum kapı çalınmıştı kapıyı açtığımda bizim birinci katta oturan Nuri'ye abla idi içeri girmiş ve bana telaşlı şekilde aman kızım o ikinci kata taşınan insanlar ile sakın arkadaş olma konuşma evine de alma yoksa günaha girersin demişti,
bende hayrola abla ne oldu ne var ki dedim, bana onlar aleviler üstelik açık saçıklar baksana onları getiren arabacıyla kapıda konuşmuş arabacı söylemiş. İyi insana benziyorlar ama neye yarar öyleler işte diyerek acele gitti.
Kafam çok karışmıştı çok üzülmüş vede şaşırmıştım sevinçlerim üzüntüye dönüşmüştü oturmuş düşünüyordum aradan beş on dakika geçmişti kızımla biraz aşağıya inip bahçede hava alıp rahatlamak istemiştim,
merdivenlerden inerken evlerinden alçak sesle Veysel in dost dost türküsünün sesi geliyordu ben Veysel'i de türkülerini de çok seviyordum bu sefer bahçeye inmekten vazgeçtim çünkü çokta duygulanmıştım geri eve çıktık ağlamamak için kendimi zor tutuyordum,
aradan biraz zaman geçmişti Nuri'ye ablanın dediklerini bir türlü kabul edemiyordum tekrar kapı çalındı bizim emine ile kapıyı araladık ki kızıyla birlikte bana gelmişlerdi ve bana Ayşe kardeş bu gün sizi yordum müsait iseniz bir çayınızı içmek istedim dedi,
yüzünden tebessüm hiç eksik olmuyordu ve ben Nuri'ye ablanın dediklerine dikkat etmeliydim o şaşkınlık içinde bir hata yapmadan doğruları söylemeliydim kapının açılmasını bekliyorlardı kendilerine kardeş kusura bakmayın ben sizi evime alamam çünkü siz alevisiniz ama biz Sünniyiz söyledim,
ve bana hepimiz kardeşiz sizin canınız sağ olsun sizi üzdüysem beni bağışlayın dedi ve gülümseyen yüzünün birden sapsarı kesildiğini gördüm gözlerinin de birden kızardığını ve ben kapıyı yüzlerine kapadım.
Hayatımda bu kadar kötü olmamıştım fenalık geçirecekmiş gibi oluyordum o gece sabaha kadar uyuyamamıştım kendi kendime ağlayarak tanrım burada bir yanlış olmalı bu yanlışı bana göster diyerek dualar ediyordum ayrıca ben onun yüzüne bir daha nasıl bakarım aynı evde aynı merdivenleri kullanacağız kendi kendime utanıyordum çok ayıp ettiğimi anlamıştım ama iş işten geçmişti böylesi bir duruma kimse hoş görülü olamaz diye düşünüyordum,
Sabah olmuş eşim işine gitmişti bende evde o yoğun duygularımla odanın perdeleri arasından aşağı bahçeye doğru bakıyordum ki onlar bahçede idiler ben onları seyrederken onlarında bizim pencereye arada baktıklarını fark ettim,
ne olursa olsun diyerek perdeleri düzeltir gibi yapmaya başladım beni hemen görüp aşağıdan bana Ayşe hanım Ayşe hanım diye tedirgin bir ses tonuyla seslenmişti şaşırmıştım heyecanla efendim demiştim,
zaten ben ondan bin kere özür dilemeye gece boyu düşünmüştüm, aşağıdan Ayşe hanım bu apartmanda bana kimse hoş geldin bile demedi sizden başka nasıl bir iştir mümkünse lütfen konuşabilir miyiz seninle demişti,
nuriye ablanın marifetleri olduğunu tahmin edebiliyordum Ben üçüncü kattan çok üzgün olduğunu görebiliyordum bile
çok sevinmiştim ne yapacağımı şaşırmıştım ve hiçbir şey söyleyemeden hemen bahçeye yanına inmiştim peşimden bizim emine de gelmişti ilk fark ettiğim uykusuzluktan olmalı gözleri şişmiş yüzü hala solgundu ve ben artık dayanamadım ona sarılmıştım,
ve biz orada hiç konuşmadan uzun süre ağlamıştık hayatımda hiç bu kadar yürekten ağlamamıştım bir taraf tan da benim emine ile onun Zeyneb'i bize bakarak onlarda ağlıyorlardı,
ve işte biz asıl orada tanışmıştık dakikalarca konuşmadan ağlaşarak ve yıllar akıp gitmişti seneler birbirini kovalamışlardı onunla biz kan kardeş olmuştuk benim bir kızım daha olmuştu onunsa bir oğlu banim küçük kızım yani Fatma mı onun oğlu veli ile evlendirmiştik onun velisi benim oğlum benim Fatma'm onun kızı olmuştu,
aynı mahallede yan yana birer ev almıştık neredeyse mutfaklarımız bile birdi benim eşim Hasan ile onun eşi Hüseyin kardeş gibiler'di beraber ağlayıp beraber gülüyorlardı işte biz o gün bu gündür yüz yıllardır mutlu bir aile olmuştuk,
çocuklarımızda mutlu yaşadı torunlarımızda, birlikte yaşadık birlikte öldük, birlikte ağladık birlikte güldük,
aile içi ufak tefek problemler in dışında hiç bir sorun yaşamadık bu yüzden sizleri Ayşe ve Zehra analarınız olarak birliğin dostluğun kardeşliğin hoş görünün güzelliklerine davet ediyoruz, istiyoruz ki gelecekte kurulacak kardeşlikler de payınız olsun SON
yaşanmış hikayeler
ismail soytekinoğlu
Kayıt Tarihi : 16.5.2008 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biz hangisi olmak istersek öyle oluruz insanlar da illaki ayrım olacaksa
İyiler dürüst insanlar kötüler insanların sırtımdan geçinenler kendilerini
üstün görenler eğer ki bizler inanıyorsak isimlerin önemi yok bir insan
Dürüstse güvenilir biriyse o insan inançlı demektir zalim olanlar merhameti
Olmayanlar inançlı bir değildirler inandım dese bile bu yalandır kanıtlaması
Gerekir çok bir yaşanılmış olaydı özler birleşmezse o işte bir yanlışlık vardır
Önemli olan özdür kalemine sağlık tebrik ederim saygılar selamlarımı sunarım
TÜM YORUMLAR (1)