Fütursuz 1 Nisan Şiiri - Yorumlar

bizlere güze bir şiir okutan yüreğinize sağlık,

Şair duyguları ve düşünceleri ne kadar içten ve ne kadar samimi!O güzel duyguların satırlara inişi.umut dolu sevgi dolu haz dolu.. severek okunası anlamlı şiirdi tebrik ederim. selam size.

Sevgili Kardeşim antolojinin değerli şairi sayın Güner Hacısalihoğlu,

Çok güzel bir şiir kaleme almışsınız.Hayatın içinden, insanın ruhsal dünyasından, umutlardan mevsimlerden kesitler. Her şey usta kalemin hecelerinden adeta ressamın fırçasından eşsiz bir resim olarak tuvale düşmüş gibi. Gönülden tebrik ediyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Tebrik eder sonsuz başarılar dilerim. Şiiriniz tam puanla beğenerek antolojimdeki seçkin şiirler arasına alıyorum.
Sevgive saygılarımla.

Dr. İrfan Yılmaz. Bodrum.

Beğeniyle okudum
diline sağlık

Fütursuz 1 Nisan

Bu sabah bir başka farklı her şey
Kuşların ötüşü bir başka
Ağaçlar bir başka güzel

İşe gitmek için yola koyuluyorum
Çiçeklerle kaplı her yer
Yol kenarlarında açmış menekşeler
Bir başka güzel kokuyor

Biraz daha yürüyorum
Köşe başında mimoza ağacı
Sanki selama durmuş gibi sakin

Ah işte bir çiğdem göz kırptı
Nasıl güzel ve de asi
Asiliği biraz bana benziyor gibi
Eğilip koparmak istiyorum
Öyle narin ki vazgeçiyorum

Her şey güzel gözüküyor bana
Kır gezintisine çıkmışım gibi
Yürüyüşüm bile keyifli

Bir kedi yavrusu yanımsıra yürüyor
Benimle aynı tempoda
Çok hoşuma gidiyor gülümsüyorum

Bir ses duyuyorum uzaktan çok uzaktan
Hiç sevmiyorum bu sesi susmuyor bir türlü

Yıldızların kırpışması gibi
Gözlerim kırpışıyor sisten

Uyanıyorum
Her yeri sis kaplamış
Ne ağaçlar ne çiçekler hiç görünmüyor
Sadece köşedeki mimoza ağacı yerli yerinde

‘Ah!..’ diyorum, bugün 1 Nisan
Şaka yapmış yine fütursuzca…

01/04..gh.
Güner Hacısalihoğlu
Kayıt Tarihi : 7.4.2019 13:58:00

*
Şaka mıydı?
Ne güzel bir günmüş, diye şiiri okumaya başlamıştım.
Gayet rahat, gayet huzurlu, adeta teskin edici tarzda dizeler.

Sanki yürüyen, kuşların ötüşünü dinleyen, çiçeklerin renkleriyle hayatı renkli gören, mimoza ağacına selam veren, çiğdeme göz kırpıp koparmaya çalışan ve sonra da kıyamayan benmişim.

Yoksa ruhum mu oradaydı diyesim geliyor...
Aynı keyifle, aynı heyecanla ve aynı zevkle sanki ben de yürüyorum, dizeler boyunca…

Hayvanları da çok severim. Hele ki, kendime ait bir köpek veya kediyse. Yahut özel büyütüp beslediğim bir kanarya veya bülbülse. Muhabbet kuşu da olur hani…

Can dostu bir kedinin veya köpeğin insanın yürüyüşüne ayak ıydurması, arada bir sevgi gösterisi oalrak ayaklarına sürtünmesi ayrı bir dünyanın kapılarını aralar insana.

Ah, o ses!..
Kulak çınlaması mı desek, gök gürlemesi mi?
Borazan sesi mi desek, kaya yuvarlanması mı?

Ah, o ses!..
Susmayı bilmeyen, arkası gelmeyen o ses!..

Artık sisten mi, sesten mi göz kırpıştırmalar…
Ve nihayetinde huzuru bozan, neşeyi tırmalayan, zevke limon sıkan olmaz olası o ses veya sis…

Keşke uyanmasaydım, dedirtiyor insana.
Rüya da olsa gerçeği yaşamak gibiydi.
Sisin aralğından selam veren mimoza ağacının varlığına şükretmek bile güzel.
O da yerinde olmayabilirdi.

Öyle ya!..
Gecenin güne dönen yüzü 1 Nisan olunca…
Fütursuzluğu da şakası da kendine yakışır.

NOT: Şiiri tekrar eklememin sebebi, düzenlediğim şekilde görünse hem şekilce, hem anlamca daha farklı olabilridi diye düşündüğümdendir.
Yoksa herkesin düzeni kendine hastır, bilirim.

Hikmet Çiftçi
17 Nisan 2019

Gerçekten şaka ile başlar bahar mevsimi. Nisan adı bile insanda bir huzur sağlar, hayaller yükselir içimizden. Bir açar bir kapar hava ama çiçekleriyle, ılıklığıyla gönlümüz şenlenir, içimiz açılır baharla. huzuru okudum dizelerde... Tebrik ederim.