Bu güne kadar, hep çalıştığın yerlerden sordum sevgilim..
Hadi şimdi aşkı anlat bana?
Arasam şimdi söylesem, ''seni seviyorum'' desem
Sadece ''bende'' diyebilir misin?
Anlatsam herşeyi.. bilsen..
Anlar mısın beni?
Peki ya ölmezsem 1saat içinde?
Bana sadece sen lazımsın..
Ta kendin lazım! !
O yüzden bana gel demiyorum,
Önce kendine gel..
F.H.K
Sen güneş değil miydin?
Beni ısıtan sen değil miydin?
Ne zaman yanımda yüksek yüksek binalar bitse;
Sırf beni ısıtmak için daha da yükselen,
Beni aydınlatan sen değil miydin?
'' Sen her şeysin.. '' kaçamak bir söz..
Sen benim tarif edemediğim..
Formülünü bulamadığım..
Denklemini kuramadığım bir şeysin..
Aşk, geliyorum demez..
Karayı görmeden, demir atmak gibi bir limana..
Veya bir tırtılın, kelebek olması misali..
Aniden kanatlanır kalbin bir yerlere..
Hani derler ya bin sevsen de bir sevene danış diye..
Sen bi ses ver yeter.. Ben her taşın altından çıkar gelirim.. Derdin.
Hadi haykırıyorum şimdi çık şu taşında altından…
F.H.K
Sana ilk seni seviyorum dediğim günü hatırlıyor musun?
Tam iki yıl önce bugün..
Kendimi suçladığım, utandığım..
Ve tam iki gün sonra gelen cevap ‘‘Bunun için suçlu değilsin’’
Yaptığım hatanın ne olduğunu düşünüyordum..
Eskiden; şairlerin yaşadığı aşkı, betimleyerek kağıda döktüklerini sanardım.. Meğer gerçekten seversen, zaten aşkın betimlenmiş halini yaşarmışsın..
F.H.K.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!