nasıl bir düğüm ki yetemedim, kuşkum yokluğa peşin,
lal oldum sorumla, iki dişim, dilime perçin. ve farzet
şimdi de varılmasını istiyorum öylece tanrı'dan
ben ki neyin nesiyim, sıkılmışım, hayret.
ben kalmıyorum, siz de gitmeyin
uğul uğul söyleşir işkenceye vurulmuş iştah
işte ben ve ben gri kubbeye haykıran huysuz fasık
gömdüğüm kör kuzgundu ya, bütün lanetiyle ikrah
ürkek sözlerde susuz yaşattığım tekinsiz marsık
hiç geçmemiştir zannımca vuslat vakti pencerenden
işte ben ve ben gri kubbeye haykıran huysuz fasık
Semâların gayesi lütuf buyurur inerken
Uzatmaz ellerini feleğe söver de izler
Öylesine yanık öylesine mahmur beklerken
Detone fısıltılar ancak düşlerle muteber.
Sevdanın afakını hain bir vakitte gömmüş
doğru adının, yanlış adımla, yalnızlığa çıktığı
ve yüz bulup halimden ve hayatı gücenik kılarak
vaktiyle taş mihraba küstüğüm dayanaksız sorularla,
-aklıevvel yolla- belki yargılarımın götürdüğü
başka bir lisana, batık limanlarıma dönüyorum.
bak, kanlar kozasından tel tel derin iştiyak duyuluyor
acizliğin tortusu dursa da öyle şevkimde
ket vurmamalı paslı saatlerine günümün
kokusundan ibret alarak kınımdan çıkıp
azmimden yalnızca bir makas yalnızca almalıyım
ve görmeliyim yığınlardan azametini
ayağım eşikte bekler
bu gece kulağıma fısılyadan kassandra
usul usul yürüsem eski limana
nemli rüzgara yörenmiş tekinsizliğim
sular densiz ve etraf ziyadesiyle çirkin
olanın bendeki yazmasını denize koysak
baş ağrılarıma dek savsaklanmış soruşmalarım
vuruldum eleminden yarına, yanına örüldüm
bitmez, görülmüş güzün borcuysa da boğuşmalarım
arpacık göktüm bu yaşıma, kıvancına mesuldüm
kesinkes mührümdür zikrinde arşa edilen yemin
vuruldum eleminden yarına, yanına örüldüm
-
Efe Özdemir
Tüm YorumlarÖnü açık, neden olmasın dedirten şiirleri var başarılar...