Sek içilse çaylar;
sigara yakılmasa.
Söylense şarkılar;
hal tutulmasa.
Olmasa özlemler;
ayrılılık yaşanmasa.
bir gün anlayacaksın
anlamadığını şiirden
uğruna kalemler eskittiğinin.
''Yeter" dedi. "Sıkıldım."
As'ın ciddiyetinden mi ;
Kız'ın kabalığından mı ,
Kimse bilemedi o akşam.
Raconu çiğnedi
Ağız dolusu sövdü kurallara
gerçek dahi gölgesiyle çatışır
bir başarılı tablonun
tek aydınlık tarafında
ve her parlak renk için kanun
solup gitmektir sonunda
hepsi uzak olsun o halde
'' Tomris rakıyı çok severdi; bense onu...''
-Edip Cansever
Demek ki; şair olmalı
bilmek için sevmeyi.
Aslında pek anlamam ben
böyle çetrefilli işlerden.
Enerjisi, sinerjisi, duygusu;
hatta anlamı varmış renklerin.
Ben sadece tatlarını bilirdim.
Hastalıkmış meğer.
Güzellik köşelerde yaşar,
görmemek mi ? Muhtemeldir.
Ne zaman ki kalp zihni aşar;
saçmalamak güzeldir.
Nurudur, ay doğanın;
cücenin öfkesini bilirim.
ıslık çalar, sonra
yardım dilenir tanrıdan.
o, tanrıya inanır çünkü
inanırsan zor değil,
fırtınalar yaratmak
Bir kuru ekmek
hatıralar.
Umut;
bir bardak su,
gönül sofrasında.
Özlem en sancılı açlık;
Sıradan bir evdeyim
herkes bal, petek de
''soba borusu'' sanki ben.
İçimde eski haberlerin tutkusu,
Kalıp kalıp tecrübe boğazımda.
Tıkandım !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!