çok heyecanlı başladı...
Anla
Zamanı ayrılığa dokundurup
Ne geçmişi ne geleceği seçtim
Zehiri alınmış akrep kadar dargın
Anla
Gölgemi iki yapamayacak kadar baygın
Aklımda çıplak sorular
Yanlızlığım dahil
Ve yürürüm kendimle
Bin bir kuyuya bakarak
Kesikli bir kalple dirilir bakışlar
Neden hep bakışlar, kendilerini bağışlar
Şimdi bir baş iki göz sana sarkmış
Yaylanan sesiyle ağaçları yeşertip
Yine tırmalar kayboluşun
çarpık aklımı
çıplak sözler bile kapanır
öznesi olursan cümlenin
kırmızı kalem mürekkebi ağlar her mektup dirilişinde..
yüzüm karanlığa dönüktür her kelamsız gidişinde..
Ayaz bakışlar gülle gibi yıkar kalemi..
Silinmiş veda yaşları susturur neşeli mahallemi..
Yırtılıyorum kelimelerim bi tarafta ben
Zaman basıp kanayan bir yürek
karşımda
Etlerin gömülüp mavi bir yaprak çıkıyor
Ne zora çekiyor bilip gidiyorum
Bir sıkıntının dehlizinde
Kaleme gelmez bir hisle
Arıyorum bir kırmızı şal
Gurur kitabında bir çelişki
İnce ince aşk dokuyor elim
Yılışık atlara bindi bu parçam
Çamlar gergin, kar bir başka
makas arası bir zaman
karın boşluğunda iyileşen zehir
işte siyahlar içinde yeni bir siyah
Ağırlık istiyorum, yere düşmek
Aklımdan kalbime adım adım inişim..
terler içinde çıkışım..
Akıp giden bi manzaram var
Bi sönüp bi tutuşan ateşim
Seni görünce kızışıp yanar
O gözüme bi seni hapsetmişim
Yakın zamanlarda
Konuşmak istemiyorum yazısız kelamdan
Beni ezelden tutup ebede gönderecek bir
göz istiyorum
Beni bakışlarıyla boğan...
Enseme liğme liğme dolanan aşk
İsterim bende onlardan
Seni yatarkenmi düşünürüm yoksa
Düşünürkenmi yatarım..
Bence seni düşünürken dalarım
Çünkü sen yanlız adam
Kalabalık sevincimsin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!