Yüzüç yıl evvel ecdad suladı toprağı kanıyla
Şimdiyse sulandı torunlarının göz yaşıyla
On yedi geçe dördü çöktü şehire kasavet
Koştu cihan yardıma bu nasıl bir musibet
Dünyalıkta yoktur gözüm
Ne verir isen kabulüm
Olur ise bir müşkülüm
Yalnız sanadır hamdım şükrüm
Dünya malı yalandır
Birini tanıyorum, her zaman iyiliğimi isteyen
Her ne sıkıntım varsa benden çok üzülen
Ağladığımda ağlayıp güldüğümde gülen
Kurban olurum her yaşa gözlerinden süzülen
Birini tanıyorum elleri şifalı ağzı dualı
Kişi kendini seveni mi sevmeli
Seven bitmez bu biter öteki
Sevgi Tek’edir gerisi rüya sadece
Sorda gör kalbine derin bir secdede
Sevginin ilacı zaman mıdır
Doya doya bakmak isterdim gözlerinin içine
Rengiyle donatmak, her yanı çepe çevre
Bir parçamı daha teslim aldı, varlığı var eden
Sevgili amcam, baba yarım, özlendin şimdiden
Hani gelirdik babamla, ben çocukken, evvelden
Basardın diafona yeğenime portakallı oraletten
Tadıdamağımda buğusu kalbimde anısı mazidekaldı
Bir his var içimde hiç yaşanmadık
Tanımadan özlemek, kafam çok karışık
Hissediyorum yaklaşıyorsun göreceğim artık
Yüzün ilk defa belki ama, kokun çok tanıdık
Her daim aklında, yeni bir fikir
Yenilikçidir, çok iyi bir tacir
Hem zanaatkar hem mahir
Çarşıbaşından bir arif geçti
Yaptığı şeker kelâmı şeker
Dünya boş bir mekan imiş
Sınavlara meydan imiş
Gel etme zamanı ziyan
Geç olmadan dünyada yan
Bu dünya yalan dolan
Neden boş sokakların hani bahçelerinde koşan çocuklar
Ulu caminin yanında ezan bekleyen amcalar
Saraçhanede oturup çay içtiğimiz dostlar
Nerdesiniz, Sürekli gördüğüm ama kim olduğunu bilmediğim simalar
Güvercin kanadı gibi ürkek artık insanlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!