Toprak ve su sallanıyor birlikte
Ruhları dingin
Kayıkçının dalgasındalar
Bu diyarda boğulan yok denizlerde
Yine de gelmesin karanın o karalığı
Ufukta çamurlaşsın ruhları
Gelir gider göğün sağalttıkları
Tersten gelir tüm esintiler ve gider yine
Dallarından bir sincabın
Gelen o’dur büyükçe gölgesi lekelerin
Kara bir gök imgesi hayalince
gecenin karanlığında ruh gözüküverir
birbirinden ayrı düşmüş gözlere
çatılar ve onların sahibe kuşları
nefesleri yeniden yaşama düşüyor
gecenin altında kolayca
Acı dalga dalga yayılırken bedenime
Hayvanlar kayıp gidiyorlar
Sevdiklerince. -kaç küçük keçi
Kovalıyorlar seni bu düşte
Gözyaşların yakıp gidiyor
Taze bir beyazlığın
gelen sesi, bilinmeyen gece ile
yeni şeyler söylüyor hınçsız sefil
hoş sözcükler çağına kadar
alacaklı sefil
tanrı ve onun güzel kalpli meleği
şimdi susmamış
Uğultu dolu bir ses işitiyor kuzgun
bir karga sesi duyulan
kara gök evlerinde
nadiren haykırışları yankılanıyor kubbelerde
gök ve bulutlar bir sessiz mırıldanıyor
kargalar eşlik etmekte bu ezgiye
bahar günü sessiz
bir gölge geçiyor çıplak caddeden
bekleyiş dolu kalabalık
gölge sızıyor aralarına
göğün en koyusu, yaklaşıyor
Şimdi sen yanarken çayırlarda
Güneş yakıyor sümbülleri
Saçılıyor kokusu bahçelerinin
Zerre kadar acısı kalıyor ahşapları ağaçların
Gülümsüyorsun
Etrafında kelebekler uçuşuyor
Sokakların evcimen kuşları sokak başında yürüsünler
diye
yaz gününün ılıklığı
aldım kattım üstüne
şimdi söyle! var mıdır yaşam, kırıklığın üstünde?
bir dudak kıvrılışı, adıyla anılan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!