En sevdiğim düşüm öldü dün gece
Hiç direnmeden ölüme, sessizce
Kanatlarında ay ışıklarını taşıyan
Bir masal kuşu kadar güzeldi, ölümde bile
En sevdiğim düşüm öldü dün gece
Gönül arabası gizli çekilir
Aşikare döker diye korkmasın
Aşığın çilesi ateşten toptur
Ellerime atar diye korkmasın
Sitem oku vardır ettiği sözde
bir balığın kuyruğunda kovalıyorum güneşi
birlikte yüzmediğimiz yaz denizlerinden
altın renkli sıcacık tuz kokulu
bir avuç düş çıkarıyorum ellerimle
soğuk mevsimlerde eldivenler içinde saklıyorum ellerimi
gövdende güneşi bulasın diye
'Sözcükler yıldız kılığına bürünür zihin tuzağa düşer
Bir masal kahramanı yaratır saçları alnına düşer
Yamalı düşlerini kumsala serer yatarsın
Savurduğun yıldızlar göktaşı olur kafana düşer'
kalleşsin
beni sokak lambası gibi geceye çaktın
gökyüzünde küstah bir yıldız
dört dönen bulutlarla inatlaşıyor
dalgalar ağız dalaşında, her zamankinden daha küfürbaz
soğuk sinsi sinsi kafamın derisine yürüyor
sevgilinize kızmıştınız
kendinize oyun arıyordunuz
çektiniz sözcükleri sözlüklerden
bir şiir yazmaya başladınız
sözcükleri üst üste yığdınız ayırdınız
yan yana dizdiniz birbirine karıştırdınız
ben seni asıl dün kaybettim
yan yana otururken, aramızdaki upuzun boşluğu çekiştirerek
-kaç yıl olmuştu susalı
-kaç yıl önce yazılmaya başlamıştı binbir sonu olan öykü
biriktirdiğim bütün o sözcükler -dayanıksız dolgu maddeleri
geç toplanmış çiçekler gibi yenik düştü
“Herkese bir bakışı vardır ölümün
Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak”
(C. Pavese)
Mevsimlerden kış değildir
Yalnızlık var aramızda
Duvarlar değil
Üstüme küf kokusu gibi yapışan yalnızlık
Bir kazınsa, ben çıkmam altından
Takırdayan tuşlar
Tıkırdayan fare
ben her zaman büyük serüvenleri sevdim
yanlış kıtalarda kaybolan yolcuları
kutuplarda uyuyup kalan gezginleri sevdim
ben iki çocuğu sevdim
uğuldayan ıssız tepelerde el ele koşan
ben ölüme meydan okuyan deli saplantıları sevdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!