Fuente. Şiiri - Necdet Arslan

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

Fuente.

Evet o sokak o numara bildiğin dış cephe renkleriyle o ev.
Kaçıncı kez hafifçe çaldırıyorsun zili ve sonra kayıplara karışıyorsun.
Kaçmak seninkisi. Kaçmak örtmeye devam etmek demektir bazı şeylerin üstünü.
Her şey birilerine ulaşmak için varken bu kaçış da niyedir.Sahi nereye götürmek
İstiyorsun kendini?
Kaç yıldır dinleniyor sakladıkların söylemeye bir türlü yanaşmadıkların
Sanıldığından da daha oyunbazsın
Sanıldığından daha da masum ve sanıldığından daha da soğuk.

Her kaçış başka bir çıkmaz sokağa çekiyor seni.
Başka bir noktada tükeniyor soluğun.
Gücü yetmiyor seni doyurmaya çıkmazın
Geri dönüşlerin nasıl yapılacağını söyleyen yok kulağına.
Çakılıp kalıyorsun geri dönüşüm kutularının olduğu yerde.

Başını kaldırıp baksan başka bir ev
Altında o salaş meyhane.Parasızlıktan dilenciliğe koyulduğun
O köprüden eser yok.Seni oraya götüren adımlarını tanımıyor
Kaldırım taşları.
Bir fırıncının baltasıyla yıkılmış dut ağacı.O eğri uzun dalın gölgesini de
Kesip kaybetmişler.Yaprakların arasına saklanıp seyre daldığın
Herhangi bir akşama benzediğini sanıyorsan eğer yanılıyorsun.
Sokak çalgıcıları geçiyor sahilde şenlik kurmak için

Bileklerine kim doladı doladı doladı durdu zinciri.Sevmek kesin olarak
Teslim olmak demektir derler.Doğrudur.
Evet o sokak o numara bildiğin dış cephe renkleriyle o ev
Köşesinde balıkçı dükkanı onun yanında sinema.Hiç uslu oturmazdın
Beyaz perdeye bakmak değildi derdin.Tam karartı halinde rahat durmazdı ellerin.
Bilerek iniyorsun dut ağacından.Gölgeleri çiğnemeden yutarak doyuyor
Karnın.Çakılıp kalıyor karşında o elektrik direği.
Her çıkışında unutuyor geri dönüyorsun yolun yarısından.Buğday benizli martı
Çığlıklarıyla doluyor kulakların

Aynı panjurun gerisinden geliyor o kahkahalar.Salaş meyhaneye
Bir koşu gidip tepeden tırnağa sarhoş olmak güç değil.Sokak çalgıcıları
Seni arıyorlardır belki de.
Bir duvar yıkılıyor senin için altında kalmak işine gelmiyor
Fötr şapkalı bayanlarla ileri geri ediyor gangsterler.Gücüne gitmese
Közlenmiş mısır somağı gibi ucun ucun kor olmak var.Betona saçılmış
O bitkin soluk alıp vermeler senin.Bir yalnızlık resmi geçit yapmaya
Hazırlanıor içinde.O numaraları tuşlamaya kalktığın an bir feribot
Karşıki sahile bindiriyor.O gölgenin kaybolduğu yere bir yolluk seriyorsun
Güç öykülerin ara maddelerini derlemek için bu uğraşların.Yasal olmayı
Yakıştırmıyorsun yüzünde bin parçaya bölünen ayna söylüyor bunu.

Bilemem sandığımı düşünüyorsan eğer
Yanılıyorsun.Bütün yanılmalar sana sığınıyorlar nedense.Nedense
Kalkıp gidiyor yüzüne bakmaya bile gerek görmeden
O köprünün ötesindeki kaldırım taşları.

Bir testere zorlayarak yırtmaya çalışıyor çıkmaz sokaklardan birini.
Canına tak diyor mu bu tuş olma seansları…
Hangi şeyden korkacak kadar yalnızsın söyle.Çalgıcı çocuklar
O meyhanenin önünde senden başka kimi beklerler acaba
Hiç düşündün mü bunu kimle oturup kalkabileceğini o gangsterin
Sen yine de kimseye söyleme o fötr şapkalı kadınların
Unutup da geri döndüğünü o yoldan
Bilinse istiyorlar ve herkes gibi ben de duymak istiyorum kime aktığını

yirmialtıekimikibinonbeş

Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 26.10.2015 21:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Maria Puder
    Maria Puder

    Mısır Koçanlarını Kızartan Koku'yu okudunuz mu bilmiyorum ama sizin evin ortasında duran sandıkta olan biten bundan ibaret değil... Ah! O heybede neler var kim bilir....

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Çeşme gibi mi mesela...
    Akmaktan başka bir bildiği yok... Önüne gelenin tasına doluyor bir kapayan olmasa, öyle mi?

    Hatıralara rağmen.. Aşina evlerin bilindik renklerine, defalarca bastığı kaldırım taşlarına, sinemalarda oynaşmalara, çıkıp bildik meyhanelerde sarhoş olmalara, sokak çalgıcılarının bile ezberine aldığı şarkılara rağmen, öyle mi?

    Bir bit yeniği var bu işte..
    Şiir bilmeceyi kurmuş, çözümü şaire...

    Çok güzeldi Necdet, dönüp dönüp okuyacağım şiirlerden..
    Tebrikler Kardeşim..

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    Hayret! şaşkınlığım şundan: Liseyi bitirdiğim yıllarda, son yıllarda adını ve sesini hiç ama hiç duymadığım bir ses sanatçısı Erkut TAÇKIN, söylediği şarkısı 'O EV'. Bir dizesinden fazlasını anımsayamıyorum ama o şarkının ezgisi kulaklarımda hala. şiirde o ses ve şarkı vardı. Gönlüne, yüreğine sağlık...

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Ben bu sayfaya şiir okumanın yanı sıra bazen bir tablo seyretmeye gelirim büyük tuvale ince fırçayla, özenle, sabırla işlenmiş. Bazen de uzun veya kısa metrajlı bir film seyretmeye. Bazen, duygularımın analizini yapmaya gelirim. Sonra neye geldiğimi unutur kaybolurum bazı şiirlerinde Necdet öğretmenimin.Bu okuduğum da kaybolunası şiirlerinden biriydi...


    Düşündüm de... neden yaramaz çocuklar gibi kapıyı çalıp kaçar ki sevgili. Kaçmak... Kimden?... sevgiliden mi?.. Öyleyse neden çaldı kapıyı? Kendinden se...işte esas sorun orada... İnsan kendinden kaçamaz ki... Tası tarağı toplayıp gittiği yere taşıyorsa tüm dertlerini. Ki mutlaka taşır. Kimse:
    Al sevgimin yarısını, ver yalnızlığının yarısı demediğindendir aslında kendinden bile kaçışı. Sormalı: bilseydi gittiği sokakların çıkmaz olduğunu yine de kaçar mıydı?...

    Tebrikliyorum öğretmenimi bu uzun soluklu mükemmel eseri için... Nicelerine... Esenlikle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Necdet Arslan