Uyanış ve hakikatin tamamlanma aşamalarının sebep ve sonuçları ile tarihi süreçlerini detaylı bir kez daha derli toplu yazma zamanı geldi.
Yaşamda en hakiki mürşit ilimdir diyerek bir uyanış bilinci hakikati başlatan Mustafa Kemal Atatürk yaşama bu bilinci tam yerleştirmeden veda etti.
Böyle olması gerekiyordu. O günkü toplum ve şartlar daha fazlasını kaldıracak bir toplum değildi.
Hz Muhammed zamanında yaşanan ehli beyt sevgi ahlakı uyanış hakikati de kendi zamanında devlet başkanı olacak sonra halifelik denen dini siyasete alet etme kötülüğü kendisi sonrası bugünlere kadar zulüm üretecek ve bu günkü hakikat aynı uyanışı tamamlayacak bir evrensel bilinç düzeyi ile tufan üretecekti.
Barış Manço işte Mustafa Kemal Atatürk'ün yarım kalan uyanışın tamamlanması adına bir zaman yolcusu sır taşıyıcı olarak frekans müziği yaparak bu mesajı günümüze aktardı.
Sadece Barış Manço da değil. Sabahattin Ali yazdığı kitaplar ile sömürge mandacı sermaye ve siyaset anlayışına oldukça evrensel bilinç yüklü mesajlar ile uyarılar yazdı. Buna karşı çıkıldığı için her mahallede bir milyoner soygun zihniyeti bu hak direnişi de ölümle yok etti. Bugün çan holdingin kültür adı altında kitaplarını basıp satan zihniyet yine bunlar karşımıza çıktı. İz yitirme gayreti de tufana yakalandı. İçinizde ki Şeytan ve Sırça Köşk Kürk Mantolu Madonna kitapları ile derin bilinçaltı okuyan bir değerdi. Soygun devam etsin diye yok edildi.
Nazım Hikmet Ran gibi vatan sevdalısı bir yürek bir ideolojiye sığındı ve mezarı istemediği halde Anadolu dışında Moskova da kaldı. Mezarı getirilse bile böyle bir rezalet nasıl unutulur.
Barış Manço'ya ve frekans müzik zaman yolcusu sır taşıyan etik ahlak kudrete geri dönelim.
2023 eserini 1975 yılında ilk Japonya da uzak doğuda okuyarak doğudan esecek tufan devrim fırtınasının haberini verdi.
O yıllarda daha beş yaşında bir çocuktum ve Deniz Gezmiş asılmış babaannem beni banga soyan Deniz Gezmiş diye seviyordu. Ne banka bilirdim ne de Deniz Gezmiş'i hiç tanımadım. İçimde bir dert gibi büyüdü.
Bankalar Anadolu ve Türk ulusunu soyuyordu ve bu soygunu durduracak evrensel frekans bilinç gücünü taşıyordum. 12 Eylül 2012 tarihine kadar bunu kimse bilmedi.
Oysa söz ile aşıyı babaannem yalan bilgiler üzerinden bana yükleme daha o yıllarda yaptı. Deniz Gezmiş banka soymamış sermaye basını iftira atmış toplum aldatılmıştı. Siyaset sermaye emrinde bu kahraman Türk evladının ve iki kahraman arkadaşının hem de Hıdırellez günü Hızır yetişsin kurtarsın görelim diyerek yaşamdan erken aldılar.
Ortalama insan yaşı yetmiş seksen olarak kabul edilir ise bugüne kadar Deniz Gezmiş yaşayabilirdi. Tümünün bir hak hesabı olacaktı.
Sonra 12 Eylül 1980 tarihinde on yaşında bir çocuk iken darbe askerleri yaklaşma asker sevgini vururum dedi ve bu silahın arkasında kim var ise bulacağım düşüncesi filizlendi.
Mezhepçi ve ırkçı kanlı soykırım adına o kadar çok vahşilik yaşandı ki Maraş, Başbağlar, Madımak zamanın söndürmeye gücü yetmediği bir yangın olarak can yakmak yeryüzü vicdanını sızlattı.
21 yaşında Ardahan'dan batıya İstanbul'a göç seferim böyle başladı.
29 Mayıs 1998 tarihinde İstanbul'da toyum oldu. Bu tarihin Fatih Sultan Mehmet Han'ın bizansı yendiği günle bir bağlantısı var.
O ne güzel komutan diye Fatih Sultan Mehmet Han'ı sevenler 2071 hedefi ile bizans oyunu başlatacaklardı.
O yıllarda bu bilinç ile çan sermayenin içine sızdım. Her mahallede bir milyoner ile kanlı soygun başlatılmıştı.
1996-12 Eylül 2012 tarihine kadar karanlık sicil tuttum. 2005 yılında fark ettiler. O tarihten 12 Eylül 2012 tarihine kadar adeta mobbing ile zulüm ettiler.
Kendi ayaklarına kurşunu 12 Eylül 2012 tarihine denk gelecek şekilde sıktırdım. Onlara göre artık Türkleri tek tek temizlemeye başladılar sanıyorlardı. 12 Eylül 1980 toplu esir alma son çeyrek yüzyıl ise özelleştirme talanı ve tek tek yok etme projesiydi.
21 Aralık 2015 tarihinde Nutuk devamı olarak yazılan Mobbing Bank Türk Fırtınası (Barış Manço'nun doğudan esen seher yeli) kitabım ile sermaye ve siyaset ortaklığı kanlı soyguna MUHTIRA vererek susuz Hun Türk tufanı Anadolu'da başlattım.
Kapital soygunun yıkıldığı gündü.
Sonrası silahına sarılan dünyayı kana bulamaya kalktı. Batı eli kanlı soykırımcı oldu ve tufan süreç böylece tamamlandı.
İçimizde sorun hala evrensel bilince karşı bir savaş açarak kurtuluş arıyor. 15 Temmuz da kendilerinin hazır ettiği bir tek yetki ve bugün ki niyete uzanan projeydi, ders olmadı.
Bugün Cumhurbaşkanı yine ezer geçeriz diyerek başladı, ortağı ırkçı siyasi parti Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Özgür Özel'i darbe mi istiyorsun diye aba altından sopa göstererek tehdit etti. CHP genel başkanı ise menemen bile yapmam diyerek hukuksuz bir sürecin içine alet oldu.
Olduğu gibi yazıyorum iftira falan atmıyorum.
Bir taraftan da sanki bir savaşa giriyoruz gibi eline sopasını alan televizyonda savaş gücümüzü göstermeye başladılar. Tümü birbiri ile bağlantılı. Yeter ki farkındalık boyutu ile bakın yeter.
Biz emperyalist bir devlet olmadığımız halde Suriye'nin iç işlerine karıştılar. Irak bölündü destek oldular. Hatta bölünen Kuzey Irak inşaat ve mobilya vb sektörler ile imar edildi.
Rusya birden bire ortadan kayboldu Esat hemen devrildi. İran tiyatrosu oynandı.
Kanlı soygunun arkasında ki emperyal batı bir büyükelçi aracılığıyla ülkemizin iç içlerine karışmaya başladı.
Yıllar önce yazdım dedim ki komşunun evini yakanın evi yanar. İşte bu etik ahlak Anadolu ve Türk ulusunu kurtaracak evrensel bilinç frekans güçtü. Hak ile haklı çıktı.
Niyet ifadeleriyle birlikte suç üstü yakalandı.
Hak tufan adaleti işte böyledir.
Bir savaş ve ulusal birlik, beraberlik ve bütünlüğü bozmak kalmıştı.
6 Mayıs 2025 tarihinde Hıdırellez gecesi bu süreç bitti.
Yaşantılarını yaşamaları ve görmeleri gerekiyordu.
Bundan sonra biraz daha fazla hata yapmaları için daha fazla yazmıyorum.
Evrensel bilinç frekans güç gereğini yapacak. Pozitif bilinç enerji gücü hakimiyeti söz konusu artık. Sembol, slogan vb ırkçı ve sevgi dinini yok eden korku din adına mezhepçi anlayış tarih oluyor.
Barış Manço'nun anlaşılması için Ali Yazar Veli Bozar adlı eserini ve hikayesini çok iyi bilmek gerekir.
12 Eylül 1980 öncesi yaşananlar 24 Ocak kararları ile ulusal egemenliği yok etmeye yönelik niyet ve peşinden askeri darbeyle hak adaletin yazdığını bozanları veli hikmetin günü gelince hakkından geleneğini haber verdi.
Küp suyunu çeker azar azar sözü frekans bir mesaj ile son çeyrek yüzyıl içinde ki özelleştirme talanının ve bugün pahalılık soygunu ile bunaltılmış topluma yeni niyet bir elbise olarak giydirmek isterken ilahi adalete suç üstü yakalandıkları 21 Aralık 2015 sonrası sürecin bedelini ödemek zorunda kaldılar ve bitiyor zulüm.
Bir siyasi parti değişikliği seçmen kanalize edilerek ve yeni bir ortaklık ile sermaye soygunu devam etmesi Mustafa Kemal Atatürk ve devrimi tamamlama süreci sanki yaşanmamış gibi Türk adını kullanan siyasi partilere oy aktarma oyununu Cumhuriyet Halk Partisi tuzağa düşürülerek yapılmak isteniyor.
Cumhurbaşkanı bugüne kadar yetki devri ve kamulaştırma devrimi kararları almış olsaydı bu durum yaşanmamış olacaktı.
Vatanım, devletim ve ulusum adına yetki makam olduğu için yardımcı olmak istedim. Niyeti biliyordum. Ne yaptılar heybede ki büyük turp projesi yaparak beni paket edip aptal olma onu da bana ver diyenlerin talebini yerine getirmek istediler. Detaylarını ileri de yazacağım. Bunu evrensel bilinç frekans güç ilmi sır ile önledi.
Zalimin sonu gelince zulmünü artırır gerçeğini tarih bir kez daha zulüm yok ediş ile Anadolu da Türk ile adını devrim olarak sonsuzluğa yazdı. Irkçı Türk siyaseti diye bir siyaset olamaz. Türk ırklar birliği bir ulus bilincidir. Dinimiz sevgi dini olup bizim kültürümüzde tarikat ve cemaatler yoktur. Halifelik sonrası din bizim dinimiz değildir.
Bir gün cemaat ve tarikat hayranı birisi bana namaz kıl dedi dinsiz olma. Yanıtım şu oldu; bunu yazmak bile ayıp aslında. Onlar kendilerini ne görüyorlar ise bu mahalle baskısı karşısında çaresiz kaldığım için yazmak durumundayım. 7/24 zulme karşı namaz kılıyorum, sevgiyi korku kültürü yerine savunuyorum. Kimin dini olup olmadığını bu tür dilli gösteriş saldırısı tespit edemez. Keşke din yerine ahlak sahibi olsaydınız bu muhabbet yaşanmazdı.
Hatta Fatiha suresinin manası yaratan güç dışında kimsenin karşısında eğilme demektir dedim. Yanıtsız kaldı ve bir daha da bu tür bir muhabbete girmedim.
Mustafa Kemal Atatürk ne demişti Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır. Bu gerçeğin yaşandığı bir zamandan geçiyoruz. Şahsi çıkar hesaplı seyredenlerin çok olduğu bir ibret süreç yaşanıyor.
Türk ulusunun yüksek basirete sahip etik ahlak duygusu hakim gelecek iç ve dış savaşa dönüşmeden bu huzur devrimle çürümüş bu enkazın kaldırılma süreci tamamlanacak. Yaşanan gerçeklerden haberdar olmayan insanların bunda hiçbir suçu yoktur. Kitle imha silahı medyayı bize karşı silah olarak kullananlar reklam karşılığında susturuldu.
♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 6.8.2025 17:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
▪️♾️▪️▪️TÜRK ▪️▪️♾️▪️
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!