Neyi gırtlaklasak sen doğuyorsun; adı hüzünle eş değer her şeyde,
Bir sürü sende, dağa kaldırılmış sözcükler, tecavüz kurbanı,
Ve şiirlerim kitap arasında unutulmuş, çiçek gibi yitirdi kokusunu,
Ve ben artık dördüncü tekil şahıs, bütün çalıntı cümlelerde…
Öyle ki parmaklarım,
Ki en sevdiğim uzuvlarım,
Kesemezken tavuk,
Ne çok cani,
Ne çok mahçup,
Bilmediği için Fransızcayı,
Ondandır Fransız kalışı,
Sesine aç sese!
İfade yalnızlığı…
Elbette gülmüyorum. Ağlamıyorum da, tuhaf bir şey. İçimde sürekli kendini aşağılama duygusu. Düşmanım çok: gece, kar, hani o en sevdiğin şarkıcı kadın. Her şey adımın uğradığı vahim bir talihsizlik, suçluluk psikolojisi… Şüphesiz delip geçenden, düşüncelerime sığıntı, düşüş… Çocuk değilim! Bu yüzden dizim dışında, her yerim onsuzluk kanı.
Şimdi kim söyleyecek?
Ölümü Tanrı mı buldu yoksa kul mu?
Kerem Kağan
Kayıt Tarihi : 3.4.2019 17:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!