-Görüyor musun,pembe çiçeklerle donanmış şeftali.Demek ki erkenden bastıracak bu yaz.
Hoşuna gittiyse bu giriş,birlikte sürdürelim mi öyküyü?
-
-Niye?
-
-------------
Koyu bir çizgi çek gecenin altına...
İçimiz erimeyi bekleyen ince sızılarla dolu...
-------------
Kalınlaşan çizginin özüne inmişim
Pusunu avutmaya bak..
------
Ölü değildir ufuklar
Denizin şah damarına dokun,anlarsın
Aşına,telaşına karıştır yüreğini
Kopup geleyim sana,aç kaldığım geçmiş zaman yurtlarından...
n.a.
Tamamlanmamış yazıları savuruyorum ateş fırtınalarına.
Mızrak da ten de suskun.
Ayraç içinde kalıyor son adımlarım...
n.a.
Tanıdık özneler mevsiminden başka bir şeysin sen
Nereye gömdüler sığındığım barınakları...
n.a.
Rehberin ilk sayfasındaki o numara.
Birdenbire yapamam ki bunu...
n.a.
Hazırlan,serpintinin dizginlenemediği yere doğru gidelim.
Kimseler peşimize düşmez.Şehir birazdan uykuda olur nasıl olsa.
Bedelini ödemek gerek zamanın
Bomboş bırakarak pıhtılaşmasın bu kavuşmalar...
n.a.
Bukle buke dökül hadi.
İç denizim;özlüyorum bana tadını tuzunu veren o deli şeyi.
Yonca mevsimi geldi buralara.
İçim de dışım da yerle gök arası günlerdir...
Masmavi.
n.a.
-Daracık bir gökyüzü.
-Duvarlarını yık tuvalin;genişlesin...
---
Donsaydı zaman,aksaydı yaşam…
Ne olurdu ki hiç durmaksızın gerebilseydik kendi mızrağımızı kendi tenimizde...
Buz yerine köz basmazdık yaralarımıza...
------
Doldurulmuş güler yüz uzmanı değilim ki .
Ne söylesem yalan olur.
Var git,güneşin kapısını çal.
----------
Saltanat aşkı gelip geçicidir.
Aşkın saltanatı ölümsüzdür.
---
'zehir yeşili' rüyadan çık gel.
Fazla bekletme beyaz sabahı...
---
Bozkır yanığı bir gülümseyişin var.
Daha ne olsun...
----
Biraz korkut,biraz zihnimi karıştır.
Bir şeyler öğret.
Böyle değil midir bu işler?
----
'Emekleyen bir çocuğu öpüp koklar gibi
Sevmesini bilmeli her şeyi
Oluk oluk duygu akmalı iliklerinden
Asla hınzır olmamalı şair.'
---
'Nasıl olayım,
Hiç bitmiyor dünya telaşı...
Yeşile maviye boyanıyoruz çoluk çocuk...
Oysa ne kadar uzak kalmışım şiirden gazelden...'
(..)
----
-Daracık bir gökyüzü.
-Duvarlarını yık tuvalin;genişlesin...
------
Hazırlan,serpintinin dizginlenemediği yere doğru gidelim.
Kimseler peşimize düşmez.Şehir birazdan uykuda olur nasıl olsa.
Bedelini ödemek gerek zamanın
Bomboş bırakarak pıhtılaşmasın bu kavuşmalar...
-------
Rehberin ilk sayfasındaki o numara.
Birdenbire yapamam ki bunu..
---
Ölü değildir ufuklar
Denizin şah damarına dokun,anlarsın
---
Ateşle zedeleniyor güzelliğim...
Böyle midir 'sıcak yarada kezzap?'
------
Bir mavi kuş gelir konar göğsüme
Başlar o has öykü.--
Eziyet çektir bana;ölümüne sev.
Yeter,demem;diyemem
--
O yavaş adımlar yok mu?
Bu sensin,sen!
---
Sormadım niçin geç geldiğini
Çünkü senin olduğun yere düşüyordu gölgelerim
Donsak da yansak da
Birlikteydik
---
Elinde kumsalın kokusunu getirirdi akşamları
Saçlarından süzülürdü dalgalar…
Ona ,oracıkta şiirler okumaktan yorgun düşmek isterdim kollarına…
---
Kayıt Tarihi : 13.5.2020 15:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/13/fragman-16.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!