Kadıköye vururdu baharın ışıkları, perde aralarından tavşan kanı çaylara...
Yada yumurta yapan üniversiteli bir genç kızın bugulu gözlüklerine...
O dip dibe masalar, 2 masaya 1 gazete düsen,
Sandelyeler, insanın belini agrıtan ama asla mutsuz etmeyen...
Uzun sürerdi gazete okumaları, çok sigara içilirdi...
Yoldaşlardık, heryere otbüsle gider yağmurda ıslanır Taksim’de ucuz dürüm yerdik...
Seni bıraktığı, senden vazgeçtigi sehrine döndü yüreğim... Bozkırına...
Seni bırakıp gittiği gibi, tüm güllerin soldugu o soğuk sonbahar aksamı gibi...
Gözyaslarını tut diyordun oysa ben tüm gerçekleri biliyordum...
Hatrın biryere kadar oldugunu, ölüceğimi biliyordum...
Kanıyordum, tüm bedenimde görünmez çizikler açılıyor, ölüyordum...
Şimdi bir fotograf karesinde gözlerini dikmiş bana bakıyorsun...
Umutlarımın günden güne solduğu,şehrime birkaç kan damlası uzak...
Sensizliğe mahkum olduğum, ağladığım...
Duyulmasın diye altı kişilik odalarda başıma yastık basıtığım sehirde...
Dip dibe masalarda oturmuş, bana bakıyorsun...
Nasıl da geçmiş seneler, okadar güzelsin zaten okadar güzeldin...
Hatırlarmısın, hep bir fotografını isterdim... yollamazdın...
Bak simdi bir fotografın var bende, güzel bir fotograf...
Canımı yakan, bedenime işleyen bir fotografın...
Kayıt Tarihi : 27.2.2007 01:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!