Papaz her zaman pilav yemese denirse de pirincin altını bu kez bile açık unutmuş...
-
Güzel günler varediliyor
boyaya siyah saçlı sarıbaşın omuzlarda.
Az veriyor tepki hayat yorgunluğunda.
Veriyor tepki, ince alaylarında...
Çiçekler açıyor güzel
Bir ormanda koşuyorum, geriliyor
Tanrı'ya, kim olduğunu sormuyorum, hissediliyor
Sadece olsun diyorum, mutlandırıyor...
Cin katreleri yükseldi.
Tılsım ve mantık ayrıldı yukarda.
Tanrı ile Azrail ayrıldı başta.
Alyuvarlar, büyüsüz, dolaşıyor kanda.
*
Yerdeki halı, uçuyor
masal başlamışlıklarda! ! ...
Kim getirdi sevgili seni bana
sarılsın diye sessiz gök ney pınarına! ! ...
_Güzel sevgiler oluyor en özel.
Dalgaları en yükseldi, deniz`cikler kuduruyor! !
Sincap tavşana sormuyor,
palamudu yiyor da yiyor.
_Bebek periler uçuyor
içinden saki tarihin; masal kasalarda, sandukalarda...
Saksılarda çiçek, kırağılarda;
yağmurda buz ve don, ılıtıcı kar yağdığında...
_Biraz daha ol sözel!
Sıkışık olur mu hiç, hiç tartışmıyor;
ki bu bütün, tartışmışlıkta sıkışık mı olur!
Hiç bir şey uzaklaşmıyor!
_Sonra, cep tel klozetten hayata, bir ses,
sürprizlerde, amanın'a...! !
Gemiler gitmekte imiş ufka hala! !
Kaderine duacı değil, akraba mecazında hala! !
_Cik cik cik, üçok; ve bozok.
Durakta el mi gelecek, el? ! !
Gelsin, ve esiyor da zaen şiddetli yel! !
Yok burda nemelazımcı bi kel! !
_Okyanuslar buharlaşıyor bir an:
Gökteki oluşumlar mesaj verdi;
artık varedilen günler önceki bilinçsiz kabulleniş yok, piri
bu işin siyahlı sarıbaş, duymayacak da kini! !
_Uçururken pervasız, zamanı; içimizde ölçü.
Aşkın böylesinde ayrılık olmaz.
Sıradan bir damgası konmaz, böyle mührü basılmaz
gerçek züğürdün, gerçek yürek zenginlerine, sarsılmaz! !
*
_Ortanca'ya yaklaştık ve hep kalalım orda, sırıtmıyor.
Kendinsen, ki evet, kendin ol hep, omuzlarda!
Bendeki güç geçer sana
sendeki ulaştığınca eşzamanlı, bana...
_Senin sevdan,küresel sevgin, çiçek açıldıkça yerel! !
Zorluyor bazı tavır alışlar...
Nedeni yok saçma bunlar.
Aşmasan da bendlerini, kendini zincirleme ey yar.
_Bütün o kalıplar artık iyi.
Veçhe karartılar yokoldu insanlarda.
Düşünebilse, iyi olurdu hepten, hayvanlar da...
Kalmadı bir gıdım gerçek 'gerçek', ağrılarda.
_Beni, seni, sizi; hepimizi, ve her şeyi! ! ...
ve indiren bir şeyler var aşka
kendi öznelliğini, öyle ki evren geliyor tekrar aşka
ve tekrar tekrar büyüyor-nesnel, ama bu sefer özüyle, öğrendikçe başka! ! ...
_Ne yazar benim olsa sırtım pek, karnım tok:
Oluşturduk, has bize bir nal;
Sen, tutunduğumuz dal;
ve bir kınkanatlı-sabırlı ya da son o arı, sen hep burda kal! !
_'Yok, yok! '
dense de bu 'oluşturulan dal'ın 'hayat' özelliğine ki, içinde bal! ! :
Çıkartmak gerekir azraili koşulları kısmından hayatın, bir yol!
Bu çıkanı hediyem olarak canım işte sen çiçek, al...
_Yengeç yürümesin yan yan
ama gereksiz saldırı da delirmesin; en önemlisi,
sevgili gitmesin, sonra her şey anlatır en güzeli;
birazcık, az sonra, çok, çok fazla güzeli! ! ! ...
_Dan! dun! dan, dun,... aç bir fan.
Az serinle de..., ve sonra terle, gelinim; vereceğin tepkiyi
iyi kolla bana yoğuracağın etkiyi
sana ötelerden gelen belirtiyi...
_Bazen düşünsek bile ölümü,
benim sana sevgim bitmez.
ve senin ben bırakmayınca kalacağın gibi, uyaksız bu dönmez;
her şeyden önemlisi bu konuda, çünkü kafiye bu, 'BİZ'.
Her şey her şeyi bırakmaz iken, sen ki Liliput'ta bir put;
işte, şu susuş'una son ver! Ulu! !
Bazı aşklar çok ulu ve ha dolunay, sen gene ulu!
An meselesi olan ben; değil, başka şey iletişimin yolu.
_Açacağım o dalında bitmiş numarayı; alicik bey
ve onun her şeyi, ASLA değil GEREç!
Numara e numara: tuşlarr; ve komikaze bir gereç,
kullanmadığın dilin süreç.
Kayıt Tarihi : 29.8.2007 14:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
- ŞİİRİN HİKAYESİ şekilsel şema: a,b,b,b c,a,a,a d,b,b,b * a,b,b,b c,a,a,a a,b,b,b c,a,a,a d,b,b,b e,c,c,c f,d,d,d g,h,h,h * a,b,b,b c,a,a,a d,b,b,b d,b,b,b e,c,c,c e,c,c,c f,d,d,d f,d,d,d g,h,h,h g,h,h,h ı,i,i,i j,k,k,k - Avedik İSAHAGYAN'ın Türkü'sündeki düzenden kafama esip açılımlandırılan, geliştirilen, az farklılaştırılan bir form oldu - Şiirin tümüne geçerli anlamsal içerik'teki anlam farklılaşmaları ('monotonluktan varolmaya' gibi) ve kendiliğinden gelişen derece derece gidişler: asteriksle ayrılan ilk bölüm, normal bi biçimde, sanki varlıkta ama monoton bir varlıkta, ordan hızla doğarak hasbelkaderlikten sıyrılacak b bölümü ve c bölümünün son dizesi hariç ilk kısmı, bu 'sıyrılınan' tonda gidecek. c bölümünün son dizesi ve ayrık o şiir bitiren son iki kıta, en kararlı ve şiirin geri kalanından 'çok az daha hızlanmış' bi pozisyonda bitecek. başlığa dair kaynakça bilgiler: thebe:kilika'lı bir kahraman kadın.adramys'in kızı. koşuda kendisini yenecek erkekle evleneceğini ilan etti, herakles onu yendi ve onunla evlendi. amon:mısır mitiinin tanrilarindan biridir...rüzgari ve gökyüzünü yöneten tanridir... ancak thebe'ler onun güneş tanrısı olduğuna ve diğer tanrıları da yönettiğine inanırlardı... tut-ankh-amon:ilk adı 'tutankhaton' olan ama sonradan gune$e tapmadigi (aton=gune$) icin adini tutankhamon olarak degi$tiren, karde$i smenkare'den sonra tahta gecen firavun.. mezari lanetli iddialari populer olmasini kolayla$tirdi.. isminin anlamiysa 'amon'un dunyadaki goruntusu'.. 18 yaşında sinek ısırması sonucu olan eski bir firavun 19 yasında ölmüş olan bir mısır firavunu. onu bu kadar unlu yapan ise mezarının yağmacılar ve hırsızlar tarafından kesfedilmeden bugune kadar gelebilmesidir. esyaları ve hazinesi kahirede muzede sergilenmektedir piramidi olmayan firavunlardan biridir. mezari krallar vadisindedir. bir mezar odasi, ve birkac fake odadan ve yiyecek icecek depolari gibi diger bazi odalardan olusur. lahitinin icinde ayrica mumyasini kaplayan som altindan bisey mevcuttur. onun mezarini unlu yapan sey inanilmaz derecede tuzaklarla ve essiz fresklerle dolu olmasidir. eksisozluk başlığın açıklamasına dair (benden) thebenin içine girdiği bir tutankhamon ve Tutankhamonun denilişi dizi dibindeki -thebe'lerin güneş tanrısı saydıkları- 'amon': thebe onu güneş tanrısı saydıkça tutankhamon ölmüyor o ölmedikçe de, önceden kahraman zaten olan thebe de daha kahramanlaşıyor diye aklıma geldi. belki de içinde herakles yaşıyodur da bilmiyoruzdur... sONUÇ OLARAK, MEZARLAR, BÜYÜLER, TILSIMLAR, DEĞİŞİYYOR ve normalize hale geliyor. güneş geliyor ve günler doğuyor, o batınca ay doğuyor sonra gene güneş vs. ama thebenin köpük yanaklı oluşuna bi çare bulmak lazım ki o aslında david lynch'in 'eraser head'inden fırlama bi özellik :) yani, karışık gözükür ama başlık böyle anlamlardan yola çıktı. şiirin ilk adı 'Tutankhamon türkü' iken, sonuçta bu oldu.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!