Flamenko Dansı Bitecek mi?

Güzelim İzmir Körfezinin batı kıyısında, Foça- Menemen- Çiğli
Üçgeninin Ege ile buluştuğu noktada yer alan Gediz Deltası, 20 bin hektarı aşan yüzölçümüne sahip.
İzmir Kuş Cenneti olarak da bilinen alanda yaklaşık 103 kuş türünün ürediği biliniyor.
Flamingolar, sayısal açıdan da en önemli kuş türlerinden biri.
Kış aylarında bile bu zarif kuşlara deltanın değişik yerlerinde rastlamak mümkün.
Özellikle de Mavi şehir ile Çam altı Tuzlası arasında uzanan doğal kıyı bataklıkları, aralarında Flamingoların da bulunduğu pek çok kuş türünün üreme ve beslenme alanlarını oluşturmakta.

Zarif bedenleri, sıra dışı gagaları ve gösterişli renkleriyle görenleri büyüleyen bir görünüme sahiptir Flamingolar.
Çiftleşme mevsiminde dişilere çekici gözükmek isteyen erkek flamingoların kafalarını sağa sola çevirerek yaptıkları hareketler Flamenko dansını andırır. Bu kur dansı sırasında zaman zaman ayaklarını yere vuran flamingoları izlemek büyük keyiftir.

Türkiye, flamingolar açısından dünyanın en şanslı bölgesi.

Avrupa’da az sayıda alanda üreyen bu kuş kış aylarını, Türkiye ve Yakındoğu’daki tuzlu dalyanlarda, tuz göllerinde ya da çamurlu arazilerde geçirir.
Bunlar arasında Ege ve Akdeniz’in belki de en önemli sit alanlarından biri olan Gediz Deltası’nın da özel bir yeri vardır.

Gediz Nehrinin denize döküldüğü alanda yer alan bu delta, her yıl 15 bin yavrunun ürediği Tuz Gölünden sonra ülkemizdeki en büyük flamingo üreme kolonisidir.

Kuraklığın tehdit ettiği sulak alanlarımızdan biri olan Gediz Deltası’nda 3 bin çift flamingo kaldığı tahmin ediliyor.

Doğa derneği, Batı Akdeniz Havzası ölçeğinde hareket eden flamingoların dağılım davranışlarının anlaşılması yönünde 2003
Yılından bu yana araştırmalar yürütüyor.
Onların elde ettiği verilere göre, flamingolar Çam altı Tuzlası’ndaki
Üreme kolonisinde özellikle mart ayı sonlarında yoğunlaşmaya başlıyor.
Kolonideki flamingoların yarıya yakın kısmının orijini Türkiye iken,
Diğerleri de, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerden.

Kısmen göçmen olan ve koloniler halinde yaşayan flamingoların üremek için kullandıkları bölge Bern ve Ramsar sözleşmeleri ile koruma altında.

Kağıt üzerinde böyle bir koruma söz konusu olsa da Gediz Deltası maalesef canlı yaşamı için önemli riskler ve tehditler barındırıyor.
Bu tehditler arasında küresel ısınmanın tetiklediği kuraklık giderek
Daha fazla ön plana çıkıyor.

Bunun yanı sıra bölgedeki plansız yapılaşma ile özelleştirme çabaları kuş türleri için diğer ciddi tehditleri oluşturuyor.

Kuşların üreme alanları dibindeki bataklık zemine dikilen toplu konut idaresi binaları, 108 bin su kuşunun kışladığı ve
3 bin civarında yavrunun dünyaya gözlerini açtığı Gediz Deltası’nda
Doğaseverleri ciddi ciddi ürkütüyor.

Ayrıca flamingolar için üreme sahası olan Çam altı Tuz işletmesinin
Özelleştirme sürecinde olması var olan endişeleri daha da arttırıyor.

Doğaseverlerin burada sayılan tehditleri ortadan kaldırmaya yönelik çabaları sonuç vermez ise, maalesef Gediz Deltası ve oradaki flamingoları yakın bir tarihte talihsiz bir akıbet bekliyor olacak.

Daha da kötüsü, bu kuşun neslinin tükenmesi, Bölgedeki diğer kuş türlerinin yaşamını da etkileyecek.

Bu da domino etkisi şeklinde bütün bir hayatı!

ÖZDENER GÜLERYÜZ