yıldırımların uğrak diyarı
denize açılan tahtadan terasta;
gitmek için binlerce sebep vardı
kalmak için bir sebep bile yokken
dili düşmüş, sürülmüş
gerçeklerimi bir odaya sığdırdım
rutubet doldu dört bir yanım
kan kokan dallara dolanırım
bir şafak daha, bir hüzün ve bir ağaç
fidanlar var daha, yıllar büyüyecek
ilhamsız yaradış rabbe mahsus
yoksan yaradışım son bulur
dönen tekerlekler, fiyasko, bilmece
güldürü var bildiri yok artık
anlamıyorsun biliyorum, anlaşılmazım
anlaşılmayanı anlatmaya
hiç kalkmamalıydım
yani seni
Kayıt Tarihi : 29.6.2025 01:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
telefon, okul bahçesi, simsiyah giysiler, kutular, sokaklar
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!