Fıtrat - Garib Çoban
Sokak başındaki kadın birinin kötü düşlerinde, düş gören adamın yıldızlarıyla oynuyor.
Yine ortaya çıkıyor insan insanda.
Belki de ötekinin öteki beni.
Ve umuda sarılmış gölgesi.
Soğuk duvarlar boyunca ilerliyor elinde şarabıyla bir adam.
İnsanın duygularının sokaklarında yarasalar uçuşuyor.
Arkasında ölmüş olan sevgiler, uzun zaman bakıyor.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
İnsan sevgiyi bırakıp göğün altında kendini çalmak için dolaşıp duruyor.
Küçük kör kız, bir hayat kadını kılığında çıkıyor ortaya.
Yürekler acısı yoksulluktaki, giyemediği minik giysileriyle, büyük bedenlerde saklı küçük kızlar sokak başlarında.
Boş bir sandalın, akşam vakti karanlık nehirden aşağı sürüklenmesi gibi sokaklardaki halleri.
Eski resimdeki yeşil gözleri, suskun açılıyor kahverengiye.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
İnsandaki Melekler, kasvetli otel odalarından kanatları pisliğe bulanmış olarak çıkıyor.
Ve kışın sarı çiçekleri hiç konuşmaksızın, çehresine eğilmekte küçük kızın.
Ocak akşamları, gariblerin ocaklarında bağrışları hüzünlü yankılanmakta.
Sararmış Gönüller’in gözkapaklarından kurtlar damlıyor.
Ölmüş öksüz ve yetimler, mezarlığın bahçe duvarının dibinde yatıyor.
Eski huzurevinde loşluğunda insan yıkıntıları çöküp gitmekte.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
İnsan insandan edebini çalıyor.
Eski hayatlar, mezarında yılanlarıyla oynuyor.
Ve lanetlilerin gölgeleri suretleri gibi birbirinden dertli.
İnsan iç çekerek kıyısına iniyor.
Tıpkı çocukluk günlerindeki gibi, karanlık ve suskun.
Alabildiğine çarpıtılmış, tuhaf bir hayvandı sanki insan.
Ve hep hayvan benimledir der gibi yaşamıyla.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
Ve yürüdüğüm sokaklar, caddelerden üzerime siniyordu bir titreme.
Gökyüzü bulutlanmıştı akşam olduğunda.
Kötü bir düş gibi bankta yatan çocuk.
Suskunluk ve hüzünde doluydu camii avlusundaki yitip giden hayatlarda.
Korlaşan bir yangın vardı sokaklarda, ölüm şerbetini herkes başka bir şekilde tadıyorken.
Meleklerin sesiydi çöp toplayanın çektiği arabanın tekerliklerinden geceme yayıldıkça.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
Bu insan olmanın tebliği yine insanın ayrık otları gibi kapanmış sevgiye vicdanları.
Diz çöktüm, içimdeki benim durumumu görünce, bir ürperti.
Aşkın kimsesiz nöbetçileri gibi gecenin çobanları, aşkla yapayalnız ve engindi gönülleri.
Üstüste binmiş, vahşi sokaklarda insan gibi sokak hayvanları.
İnsan nedirin cevabını bulana aşk olsun.
Yaratanın rahmetinin esirgenen halleri beni hüzüne boğmuştu.
İnsanın karşılıksız sevgiye, üryan olması büyük mesele.
(Y.ed - Hüzün Makamı Albümü)
Kayıt Tarihi : 11.1.2023 00:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rasûlullah şöyle buyurdu: "İçinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimseler güzel ahlâk sahibi olanlarınızdır." (Tirmizi, Birr 71)
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/01/11/fitrat-garib-coban.jpg)
çektiği arabanın tekerliklerinden geceme yayıldıkça.
En çok şefkat abidelerinin
içine sinen bu acı yüklü
arabalar olmalı hayatı soluyan.
TEBRİKLER GÜZEL ŞAİRİM
Tebrikler...Yüreğinizin Gönül nefesi
Sağlık kelâmınızla şiir çağlasın Sn Engin DEMİRCİ Üstat
Samimiyet yüklü dualarımla, başarılar dilerim.
Her şey gönlünüzce olsun.
Esen kalınız her daim.
Eğer gerçek aşk zahirden batına uzanıyorsa bu yolda aşığında mutlaka üryan olması gerekir.
Zira varlıktan soyunmaktır,
Karşılıksız sevmektir üryanlık.
Kutlarım Üstadım,
Her zaman ki gibi şiiriniz farklı lezzet ve güzellikteydi.
Gönül sesinizden kaleminize,
Kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız.
Gönül dolusu selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)