Yaz günü ılık bir üşüme sarar bedeni
Sıkı giyin üşürsün firuze
Bir kadeh daha doldur diyorsun amma
Gözlerin çağlıyor çok içme firuze
Müstakil bahçen de yanlız kalırsın
Ar eder karanlık mahpus olursun
Köhne olur tüm kalabalıkların
Bir başına kalırsın firuze
O siyah saçlar aklanır başında
Tutam tutam yolarsın firuze
Geçmez dediğin yıllar yaşlanır içinde
Söner bütün ışığın firuze
Uzun uzun dalarsın eskiye
Zavallı aklın acır aciz bedene
Sermayeni beden yapmıştın sende
Eskilere rağbet kalmadı firuze
İpekten giyerdin dar,ince,kısa kumaşı
Açık büfe sergiydin firuze
Hep yüksekten bakardın insanlara
Topuklar taşımaz oldu düze indin firuze
San şöhret ışığın çabuk söndü seninde
Bak ne yaşadın da ne kaldı elinde
Şimdi sonun iki metre bez seninde
Keşke demenin zamanı geçti firuze.
Mevlüt Coşgun
Mevlüt CoşgunKayıt Tarihi : 10.12.2020 00:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Günlerden bir gün sahil kasabasında iğreti duran Çay ocağının masalarından denize en yakın olanın oturmuştum. Çayım henüz yeni gelmiş peki gözlerim 2 masa ilerde oturan birine ilişti yeşil çiçekli elbisesi o kadar muazzam bir görünüşü vardı ki 2 masa ileriden bile yüzündeki Çilleri seçebiliyorum o kadar da almış olmalıyım ki kahkahası ortamın rehavetine dağıttı verdi. Neredeyse 2 saat boyunca sigara için şimdiden kahve fincanına tutuşuna kadar tepeden tırnağa inceledim diyebilirim. Aslında o iki saate anlatacak onlarca sayfalık kelimeler şiirin hikayesi olarak bu kadar açıklama yeter diye düşünüyorum... 2 saatin sonunda da bu şiiri yazdım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!