Fırtına Şiiri - Turgut Koyuncu

Bütün gün gezdik tozduk,hava durgun açıktı.
Denize gittik yüzdük,akşama rüzgar çıktı.
Gökyüzünü doldurdu kara kara bulutlar,
Şiddetlenen rüzgarla dağılıp toplandılar.

Karanlık çöktü derken şimşekler peşi sıra,
Gümbürtüyle birlikte sanki yanıp sönüyor,
Yıldırımlar ard arda ateşten bir top gibi,
Yağmurla karışarak vadilere iniyor.

Şiddetli fırtınayı balkondan seyrederken,
Boşaldı yağmur birden,sel oldu taştı erken.
Yağmur sesi rüzgarla adeta sarmal oldu,
Kalınlaştı up uzun kocaman halat oldu.

Unutmuşum yağmuru nede güzelmiş sesi,
Zeytin ağaçlarının açıldı tık nefesi.
Vadilerde bayram var,kulaklara hoşgelir,
Yıldırımla ard arda göklerin gürlemesi.

Yıldırımlar durmadan vadilere iniyor,
Aydınlanan vadide gümbürdeme durmuyor.
Gökyüzünden yağmurlar halat oldu iniyor.
Kazdağı etekleri soyunmuş yıkanıyor.

Bu yıl zeytin ve yağı bol olacak belli ki.
Çifçilerin kesesi dolacak da taşacak,
Bereketli topraklar içerken bol suyundan,
Vadiler sabaha dek sevincinden coşacak.

Bu gece yağan altındır sanki,bağlara bahçelere
Başka altın aramayın siyanürle Kaz dağlarında.
Kayaları delik deşik etmeyin elmaslı matkaplarınızla.
Kazdağları bağrına hançer olup girmeyin.

Dağın yarıklarına,giren yağmur suları,
Kan gibi can verecek,Çanakkale,İzmir ve havalisi
Bütün dağ yamaçları,hatta Midilli rodos.
Yer altı sularından bütün yıl beslenecek.

Göllerimiz kurudu,terk etti kuşlarımız,
Canlı türü yok oldu can çekişir dünyamız.
Altın karın doyurmaz.toprağı ekemezsen,
Ekip de toprağını bolca sulayamazsan.

Yağmur eşlik ederken yıldırımın sesine
Bitmeyen beste sanki haz veriyor insana
Bu gece yaşadım ben çocukluk yıllarımı.
Huzur doluyum sanki yeni doğan bir çocuk

Rüzgar,şimşek fırtına derken söktü şafak aniden
Yıldırımların sesi,jet uçakları gibi artık uzaklaşıyor,
Cümbüşlü bir bayram bitmekte gök yüzünde,
Bu gece yarınlara hayallerde yaşıyor.

Şafak söktü tan ağardı,şimşekler aralandı.
Yıldırımlar sustu,çakmıyor şimşekler
Yağmur sesi kesildi,sabah oldu,toprak kokuları her yanı sardı.
Günaydın huzura ermiş dünya,günaydın bereketli topraklar,
Günaydın bereketli topraklara kan ve can veren KAZ DAĞLARI
eylül 2006 da Fırtınalı bir gece bitiminde Altınoluk,ta yazıldı.