Firkete gibi aşklar azıcık kalbe tutunur
Mıh gibi ayrılık düşer sonra aşkın mizahına
Hesaba katılmayan bir acının kör karanlık heyelanında
Zıpkınla vurulmuş gibi kalp yara bere içinde
Tenimde soğumuş ellerinin ölümü
Kendi avuç içlerimde gördüm bu kördüğümü
Adına aşk dediğin lakaytlığın daniskasını
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık