Şu zaman sayacını durdurun anlatayım
Revaçta fırıldaklık, yarınlar revaçtalar
Biri “dürüstlük” desin, şapkamı fırlatayım
Her kokuyu ilk alan burunlar revaçtalar
Kuru kavak gölgesi, yâr başının gediği
Kolayın vazgeçtiği, zorun “dayı”dediği
Çatal armut kovuğu, ayıların yediği
Sokma akıl düşkünü Harunlar revaçtalar
Seni daldan aşağı tepe takla indirsem
Fırıldağın ucuna taksam öyle döndürsem
Varlığına kül döksem, ateşini söndürsem
Namuslu hale muhtaç torunlar revaçtalar
Tilkiler köşe döner, kaz olanlar konuşur
Her taksimde nasibi az olanlar konuşur
Sağmallar sağılır da yoz olanlar konuşur
Keyfinden guruldayan karınlar revaçtalar!
Geceler ah uğursuz, uzun uzun geceler
Uğursuz gecelerde çözümsüz bilmeceler
Ana gırnap düğümler, baba seni heceler
Suyu çalınmış kuru kurunlar revaçtalar
“Mideler dolsa idi fikir uyurdu” belki
Midelerin dolması imkânı da yok gel ki!
Başımızı okşayan öyle uğursuz el ki!
Dünyayı yutan sinek Karunlar revaçtalar
İmarsız hanemizde ateş söndü, yağ bitti
Yakarıp derdimizi döktüğümüz dağ bitti
Ezeli özlemini çektiğimiz çağ bitti
Bu milleti kemiren, sorunlar revaçtalar
Kayıt Tarihi : 8.6.2005 00:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ve de kıskanmaya :)
Ya kardeşim siz, şiir fabrikatörü müsünüz ?
Tebrikliyorum, saygı, sevgimle....
TÜM YORUMLAR (1)