Yaratırken eşit yaratmamış mı mevlam
Neden kibirlenir ki bazı kulları
Tapar olmuş insanlar dünya nimetlerine
Yok ki kefenin cebi bu açgözlülük niye?
Aynı kafese konmuş
Kader mahkumuyuz seninle
Sorgularken acımasızca birbirimizi
Ayrılamıyoruz istesekte
Soludukça aynı havayı birlikte
mucize isteniyordu
olmayacak yarınların düşünde yaşarken
koşmak yetmedi, kaçılamadı
tutulup omuzlardan silkelenildi
sillesi yendi gerçeklerin
Sen zavallı sevdiğim
Geçtiğin köprüler yıkılmış tek tek
Anılacak bir taşın bile kalmamış
Silinmiş haritadan varlığın
Süpürmüş hatıralarını rüzgar
Savurdum hatıraları tuvale
Fırçam dolaşırken kuytu bir köşede
Tuvalim doldu rengarenk anılarla
Ne çok gülmüşüm meğer seninle
Kafesteki kuş misali seninde hayatın
İçinde çağlayan yaşama sevinci
Tutunuşun hayata
Seyircisiyiz
Uzadıkça uzayan saatler
Doğmayan güneş
Yalnız kalan gölge
Gitmemek için ısrar eden adımlar
Çözülüyoruz buz kütlesi gibi yavaş, yavaş
Hissetmeden belki hissedemeden
Ne yapsak nafile, dönemeyiz bir daha geriye
Ayrıştıramazlarken bizi
Açıldığında dudaklar
Sarmakta etrafı çirkli kokular
Çürük dişin oyuğuna saklanmış sevdalar
Neştersiz yer almakta her ağızda
Çiy düşmüş yüreklere
Coşuyor
İçindeki deli tayı durdurmak imkansız
Alabildiğine coşkulu
Koşuyor uçsuz bucaksız
Ne istediğini bilmeden, hedef seçmeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!