Alabildiğine yalnızım,
Alabildiğine ıssız.
Ne bir ah diyenim var
Ne bir düşünenim.
Unutulmuşum,
Göz yaşlarım çoktan karışmış denize.
Umut dedi kalp, önce umut.
Sonra ne varsa içinde sustuğun, hepsini unut.
Kim demiş ay kalıcı gece sonsuz diye,
Belki gün doğar ne karanlık kalır ne bulut.
Nice cümleler varken içimde, önce kıstınız sesimi
Sonra birer birer harflerimi çaldınız,
Birleştiğinde umut olan.
Kalem tutan parmağımı, kördüğümle bağladınız
Sonra içimdeki beni hayatsız bırakıp,
Terk ettiniz ölüme.
Nereye varacak yolun sonu,
Vardığında ben kim ve ya ne olacağım bilmiyorum.
Sonbaharın birinde öylesine eğrelti dururken dalımda
Rüzgâr önüne kattı beni ,
Uçuyorum ama kuş değilim, savuruluyorum.
Nefes alıyorum ama soluksuzum , daralıyorum.
Şiire düştüm iyiden iyiye bir de rakıya,
Öyle ustada değilim aslında
İşte ;
Derdimi anlatacak kadar içiyorum
Derdim kadar yazıyorum.
Askıya astım hayallerimi
Renkleri soldu güneşten
Eski ihtişamları yok artık beklentilerimin
Hevesim de kaçmadı değil,
Gıdım gıdım yaşamaktan.
Bıkar oldum,
Maskeler takıldı, roller kesildi
Ezberlendi replikler.
Sahte yüzlerin sahte sözleri
Ve sahte yüreklerin yapay sevgileri
Sahi kaç perde bu oyun
Bir türlü bitmedi.
Hiç mi yaşamadın sen dedi biri.
Her satırın karanlık,
Her satırın hüzün.
Yaşadım tabi,
Rakı içtim mesela,
Gün oldu denize baktım.
Aşk sandığımız yanılsamalara tutunup
Kopu veriyoruz gerçeklikten
Kışın ortasında açan yalancı güneşi
Bizi ısıtır sanıp soyunuveriyoruz tüm çıplaklığımız ile
Oysa aradığımız ne güneş ne aşk
Bir parça huzur hani en gerçeğinden.
Oturdum hayatımın kıyısına
Ne yıllar ne yollar geçmiş.
Öylece seyre daldım,
Hiçbir şeyin üstesinden gelemeyişimi.
Hangi yük altında ezildim ilk
Kaç yaşında yitirdim umutlarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!