İçindeyim aşkın,hayatın,bitmek bilmez koşturmanın.
Gidişinin ardından geçen zamanları yazıyorum.
Biriktikçe günler,aklar düşüyor yüreğime.
Sen dirildikçe nice yüreklerde,
her gece bir cenaze kalkıyor yüreğimin tam ortasından.
Sen gidince, hiç gelmediğin yollarda kayboluyorum,
Az önce kalkmış düş treni,
yorgun ıslığı boş garlarda bir yankı.
Her bir vagonu yıkık dökük,
bomboş...
Geçtiği yollarda bekleyeni olmayan yorgun düş treni,
bilinmez diyarlara her gidişi umut dolu,dönüşü yorgun.
Kırık dökük hayatlar,
her biri diğerine yenik.
Yüzler sokaklarda
her birinde gölge,
dertler düşmüş gözlerine.
Dünya durmadıkça gölgeler çekilmez,
Uykusuz geceye dökülürsün,
her bir hecenden nefret edersin.
Kara bir girdap aklını alır gider başından.
Beynini duvardan duvara patlatır,
tek bir acı duymazsın.
Nefret dökülür içinden dışına,
Bir kuş, yüreği nasıl da atıyor.
Bir nehir, akıyor deli gibi.
Gece yıldızlarını döküyor.
Aşk dediğin bir bıçak,
derinlerde kanatan,
umutları kör eden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!