Fırat'ın Hikayesi Şiiri - Tahir Sarıışık

Doğudan batıya akıp giderken
Zamanla beraber garipler adını koydu: Murat,
Onulmaz bin derdine isim koymuştu:Ağrı,
Yahut soğuk havaların insan karayazgısı ile
Akarken sessiz ve derinden Karasu,
Birleştiler aynı kaderde bir yerde, isimleri oldu Fırat,
Dağların altında yürek gibi kaynarken bin küçük pınar,
Yeryüzüne boy verip isyan edercesine çağlar,
Sessiz, azgın, savaşçı hali ile devirircesine çağlar,
Elinin değdiği her yere hayat ve ölüm bağışlar,
Medeniyetler kurar. Doğurur sancılı, cazibeli şehirler,
Fırat... Sessiz, bereketli,sinsi, bitmez arzusu,
Gün görmemiş gelinlerin kefenini yıkayan su,
Dünden yarına üzerinde masallar, köprüler kurulu,
Şairlerin, divanelerin sırdaşı,
Aşıkların muratlarını yüzüstü bırakan kara su,
Dertlerine ortak söylenen hüzünlü şarkı, gamlı türkü,
Bir deryaya ulaşma emelinde tanımaz hudut,
Menziline adını koydular Şaddülarap,
Bu devinimde ardında bıraktıkları harap,
Basra kenarlarında bekler kılıksız haydut,
Fırat,Murat,Karasu, Şaddülarap, Basra ...
Ümit, yas, heyecan, sayısız ağrı,
Tarihin kurulduğu günden kalan şahididir Harput.