Fırat Şiiri - Nurettin Filinte

Nurettin Filinte
83

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Fırat

Anadolu'nun bağrından ana sütü gibi çıkan
Ak köpüklerle batıya doğru iki koldan akan
Geçtiği yerlere hayat veren kutsal ırmağımız,
Mazimiz, geleceğimiz, can suyumuz, can bağımız

Türküler yakıldı Sana, bebeye ad oldu adın
Anadolulu’ya kader oldun, akmakla kalmadın
Kurda kuşa içirdin suyunu, kanımıza girdin
Öz malımız olduğunu bize şeklinle gösterdin

Çizdiğin kavsin ucuna bir yıldız ekle, tamamdır
Anadolu'ya kazdığın hilal, şanlı bayrağımdır
Şimdi ikinci bir kavis çizmeni bekleriz Senden
Güneye doğru kıvrılıp Arabistan’a girmeden

Batıya doğru yönelip Anadolu’yu bir baştan
Kat ederek Marmara’nın kıyısına kadar uzan
Kolayına gelse bile baş aşağı akıp gitme
Birazcık zorla kendini, Anayurdunu terk etme
*
Küheylanı çöle sürüp adını değiştirmişler,
Kendilerine mal edip “Arabın Nehri” demişler
Oysa yaylada doğmuşsun, çöl değildir Senin yurdun,
Çöle ulaşınca uyuşuklaştın, akmayıp durdun

Oradaki Sen değilsin, o zaptedilmez su değil
Senin cesedin yatıyor orada, canlın bu değil
Sen ki ne setleri yıkıp, ne engelleri dolaştın,
Suların çölün kumuna saplanınca, ağdalaştın

Kum seni durdurabilir miydi seviye bulsaydın
Araba mal olur muydun düz ovadan kurtulsaydın
Hayır, Şattül Arap denen bulanık su sen değilsin
Sen olsan hani gürül, gürül akışın, hani sesin?

Dağların karı eriyip karışınca sularına
Nasıl kabarıp köpürdüğünü bir hatırlasana
Nasıl azgınlaşıp her şeyi önüne kattığını
Dev blokları yerinden sökerek fırlattığını

Anadolu’da nasıldın, Arabistan’da ne oldun
Kabına sığmazken nasıl oldu da böyle duruldun?
Bataklığı besleyen su olmak yakışmıyor Sana
Batak gazı kokuyorsun, şu haline bir baksana
*
Mezopotamya'nın sıcağı seni yiyip bitirir
Suyunun ne kadarı heba oluyor Allah bilir
Bırakıp gitme Ülkeni sınıra kadar akıp dön
Yokuşa vur kendini, terk ettiğin Vatanı düşün

Boynunu bükük bırakıp gitme Vatan evladının,
Geri dön, istemiyorsan değişmesini adının
Fırat olarak doğmuşsun, Fırat adı ile son bul
Vatanın varken olma yad ellerin Arabına kul

Dicle’ye sevdalıyım, Ona kavuşmak için buna
Mecburum diyorsan, Dicleyi de yöneltiriz sana
Onunla devam edersin batıya doğru yoluna
Sizi ayırmak değildir niyetimiz inan bana

Ulaşabilmekse eğer ki bir denize merakın
Marmara‘ya yönel, Sana Basra Körfezi'nden yakın
Yönünü değiştirmeyip doğru devam et yoluna
Çok şeyler vermiş olmak istiyorsan Anadolu'na

Batıya doğru akarak platoyu boylayıp geç
Hangi vadiyi beğenirsen, yatağın olarak seç
Bizler de yardım edelim dağları delerek Sana
İçlerinde engel çıkaranlar olursa akmana

Bu güçle, istersen yokuş yukarı bile akarsın
Manzaran değişir, çöl yerine Cennete bakarsın
Bu toprak; ecdat kanıyla sulanmıştır Senden önce
Suyunu esirgemezsin elbet, al rengi görünce
*
Biz ki Senden yararlanmak için hani ne yapmışız?
Sen yıllarca boşa akmışsın, biz öylece bakmışız
Anlamamışız suyunun altın kadar değerini,
İşe yaramazmış gibi kimse sürmemiş elini

Suyundan ürün, akışından enerji üretmeden
Seni kaç asır boyunca boşa akıtmışız, neden?
Değerini ancak anlayıp, Yurtta hapsettik Seni
Suyunu bentlere doldurup, sağladık dinlenmeni

Kaç yerinden köstek vurduk ta ancak zaptedebildik
Kalmanı sağlamak için başka ne yapabilirdik?
Azgın bir küheylan gibi zaptedilmezken suların,
Yapılan barajlar Seni durdurdu, olup yuların

Esef etme çıkmadığı için çağıltılı sesin,
Hiç olmazsa dinlenirken kendi memleketindesin
Gümüş renkli sazanların yine yaşayacak Sende,
Taşıp, köpürüp akarak kendini göstermesende

Kurdu, kuşu bu Vatanın yine içecek suyunu,
Değiştirdiğimiz için affet, atılgan huyunu
Biraz dinlendikten sonra, koyulup yatağına ak,
Bu Vatanın malısın Sen, çöllere akmayı bırak

Nurettin Filinte
Kayıt Tarihi : 6.7.2015 17:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nurettin Filinte