Kum saati gibi tepetaklak yaşamım,
İçimdekiler dökülüyor bir zakkumun ellerine.
Zehir zıkkım oluyor zaman,
ve saçlarına kadar kırılıyor yaşanmışlıklar.
Yok sayıyorum senin için çaldığım zamanı,
Senin için çalınan plaklar yok oluyor.
Tozlanıp rafa kaldırılmayı bırak,
Bir kapı tıkırtısı kadar hatırlanmıyor.
Yağmur bile elini eteğini çekiyor bu kentten.
İklim iklim kuruyor dudaklarım,
Çatlıyor kelimelerin tam da orta yerinden.
Leb demeden 'seni seviyorum'u anlamak var ya;
Olmuyor, aklım buz kesiyor ansızın.
Yüreğinin sırat köprüsünden geçmiyor işte adımlarım,
Bu yol kıldan ince adımlarıma.
Kıyametimi kopardığın gibi,
Bu köprüyüde yakıp geçiyorsun.
Bitmiyor bu çığlık,bu hüzün,
Cehennemin ebedi bekçisi gibi bekliyor kapıda.
Geleni yakıyor, gideni yakıyor.
Sürgün oluyor sükutum,
Ve sana dair hiçbir tebessüm bulunmuyor firarımda...
Kayıt Tarihi : 4.8.2010 13:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aslı Yağmur Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/04/firarim-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!