'Güneşinin buzul sarkıtlarında
Gülüşlerin ve gözlerin dondu,
Yel olup geçtin ülkemden sen de
Firariydi sevdan, oda tutuklandı..'
Gözlerimin bütün ışıklarını sana çevirip, nice yüreklerden çaldığım ateşi sundum yüreğine. Sevmenin sıfır noktalarında, kuralların daha önceden belirlendiği sevda nöbetlerinde, tapınaklarının en gizlisine girip, en can alıcısını seçtim. Güneşine yüzümü dönüp, kuzey parelelindeki uçurumlara yürüdüm. Rengini anlayamadığım yalnızlıklarımda sevgisizliği, tadını bilmediğim sevdalarda hüsranı, tükenmiş hasretlerde acıyı tattım.
Seni anlatan bütün imgelerimi kuşların kanatlarına yükleyip yolladım ülkene. Gözlerinin en mavisine sevinçlerimi, yüreğinin yemyeşil tarlalarına umutlarımı gönderdim. Suskunluğumun tütsülü yükseltisinde güneşi kıskandırırken inatçı ateşimle, yüreğinin yemyeşil tarlalarındaki yapraklarımdan döküldü çiyler, karıştılar gecenin gözyaşlarına.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Kim soylemis'ise dogru soylemis !
Her sair geceleri yalnizdir... Ve her yalnizlik bir siir dir saire gore.
Hic kimse bir sair kadar ac degildir denize ...
Her sailde bir anisi vardir , hic gitmemis olsa da ...
(Bu sozleri bir yerden okumustun bana ayit degildir )
Yureginize saglik, harika bir yazi ...
Tebrikler ...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta