'Razıysan Gel' demiştim!
Gözün kapalı koşmuştun sensizliğime!
Tüm umutları yüreğime,
Sevgileri bedenime serpiştirdin!
Damarlarıma sinmişti kokun,
Dağınık saçların ve hazin kahkahaların!
Hep umut, hep umuttu yaşam!
Gelecek vaatleri ve hayaller...
Fakat çok uzun sürmedi bunların birer ütopya olduğunu anlamam!
Şimdi;
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi mahzun bıraktın beni yarınlara...
Yangınların ortasında buz gibiyim!
Fakat alnacımdan sızan damlaların sebebi ben değilim!
Hesap sorarcasına mutsuzluklarıma,
Öylesine kondun ki dudaklarıma! ...
Şimdi tenim ellerinsiz üşüyor,
Gözlerim nemli ve dudaklarım gözyaşımla ıslanıyor!
Bırak da gülmeyi öğrettiğin bu bünye, sensizliğe de alışsın olur mu! ?
Bir deprem gibiydi hayatıma girişin...
Tüm tabular yıkıldı,
Tüm engeller aşıldı.
Herşey hazırdı senin için!
Ama mahpustu bensizliğe senin için!
Çok sonraları anladım;
Rabbimin özene bezene yarattığı o bedenin bir yürek taşımadığını!
Sen hala yüreksiz yaşıyorsun bu faniyette,
Ama ben de 'ben'siz!
Sen artık 'ben'din,
Bense çoktan sen olduğumu sanıyordum zaten!
Fakat hayatıma bir Firari'nin girdiğini nereden bilirdi ki umut yolcusu yüreğim? !
Biletsiz yolcu!
Davetsiz misafir!
Geldin!
Karıştırdın!
Komplex bir denklem gibi çözümsüz bıraktın beni!
Hala bir soluk kadar yakınımda olmaya çalışırken, doğduğum gün kadar uzaksın bana!
Bırak artık yüreğimi de;
Baksın çaresine yaralarının!
İsyansa; isyan!
Asaletse; asalet!
Hasretse; hasret!
Bırak da hangi Allah'ın belası duyguyu yaşayacaksa;
Sensiz yaşasın!
Ama sensiz,
Ama biçare! ...
Kıymetini bilmediğin dünlerimde bugünler için bir yer arama kendine!
O boşluğa talip o kadar gönüllü var ki!
Şimdi tüm vaktimi onlara ayırıyorum!
Ama kıstasım sensin!
Her birine onay veriyorum ayrı ayrı!
Ama sensizliğimle öylesine doluyum ki;
Boş yer bulamıyorlar hücrelerimde!
Ne geliş sebebin belli,
Ne de kaçış!
Bir firarisin yüreğimde!
Sen,
Teninle değil,
Tırnaklarınla kazıdın benliğini beynime!
Ne yaralar kapanıyor,
Ne de gün ışıldıyor!
Son gidişinin bir resmi var şimdi yüreğimin en ücra köşesinde!
Ücra bir yerde olmak endişelendirmesin seni!
Öylesine sık ziyaret ediyorum ki orayı!
Artık adı ücra olmaktan çıktı çoktan!
Senden kalanlar hep yanımda!
Her gece, aldığın minik köpeğimle yatıyorum.
Gözün aydın; yeni yıla da o küpelerimle girdim!
Böyle miydi benim boyuna posuna kurban olduğum? !
Senin olanı bir ömür beklerdin ya hani!
Boşa beklersin yüreksizim!
O tren kalkalı asırlar oldu
Ve yüreğimin ümit işçileri, bir daha onarmamak üzere tüm rayları söktü!
Ardına bakmaksızın gitmeyi tercih ettiğine göre vardır bir bildiğin!
Bırak da senden kalan tek şeyle -soru işaretlerimle- sürsün bu işkence!
Hetr telkinin, bir tecavüc izi gibi bedenimde!
Sesinin her tınısı, yüreğimin kirli kan bloklarında!
Hele gözyaşların!
Onlar bıçak yarası göz bebeğimde!
Ne bakıyor, ne de görüyorum şimdi!
Her yer hüzün,
Her liman korumasız artık!
Herşeyi giderken götürdün sanıyorsun!
Hayır!
Ben de kalan birşeyler var hala!
Buruk bir sevinç,
Nefret dolu bir sevgi!
Sensiz geçen her gün için bir çiçek dikmiştim dünyama!
Şimdi bir serada yaşıyorum!
Kayıt Tarihi : 20.11.2005 19:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)