Firak Şiiri - Nurullah Arafatoğlu

Nurullah Arafatoğlu
41

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Firak

Düşenler neden yalnız kalır?
Rüzgar, hep cılız cüsseleri mi fırlatır?
Kimin yası var? Bulutlar yaşı kim için akıtır?

Sararmış, uçarken mi fark edilir yapraklar?
Niçin ölür yapraklar, en şımarık çocuğuyken dalların?
Savrulur kuytuda bir serkeş aşık gibi, sinesinden çınarın?
Çekmiş gibi tozun en alasını damarlarına,
Atmış beti benzi yatar kaldırımlarda...
İntihar mı, suikast mi, husumeti mi rüzgarın?

Belki toprak aşıktır yaprağa
Lakin, çınar mahkum iken zaten toprağa,
Niye gönlünü bağlar toprak, yaprağa?
Lakin, yaprağın da aklı çınarda...

Off
Siz hep şiir yazdınız, türkü yaktınız bu firaka
Sevdalandınız, ilhâm aldınız, meyus oldunuz...
Sizi firak mutlu etti her dâim...
“Güzel”, ölmeden fark edilemez mi?

Ben kurumuş, hastalıklı bir çınar yaprağıyım.
Düşüyorum, aklımda yemyeşil bahar günleriyle...
Yel savuruyor kırıntılarımı en ücra köşelere
Kiminizin dostu oldum kamp çadırlarında
Kiminizin yoldaşı, karanlık sokaklarda
Nice aşklar tamam ettim yarım kalmış iken parklarda
Bazen hediye oldum aşıktan maşukuna,
Sırlar verdim Yunusa, Baki ve Yahyalara...
Bana fısıldadınız birikmiş acılarınızı
Cihanın bitecek gibi durmayan derdi tasasını...

Şimdi sadece gönlümde biriktirdiklerimle,
Düşüyorum; yüreğimin değil, yelin savurduğu yere
Düşüyorum, siz güzeli ölü seversiniz diye...
Açmamla bahar gelmemişti benim,
Düşmemle de bahar bitmeyecektir benim.

Ben yürekli bir Sonbahar yaprağıyım
Ve işte son baharım.
Ben öldüm,
Ve işte çıtırtılarım.

Nurullah Arafatoğlu
Kayıt Tarihi : 26.12.2024 22:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!