Fındığa gidiyorum dostlar
Beni bekliyorlar
Adıyamanlı kızlar,delikanlılar ve çocuklar!
Zayıf bedenler dallardan asılacaklar
Fındık kabuğunu doldurmayan bir umutla
Hayta babalarının kumar borcu var
Benim bitti mecalim…
Ah! beynimde barut kokusu yine
Yüreğimi isyana fırlatan bir mancınıktır dallar
Barabelliye peşpeşe asıldığımm zamanlar….
Sükun bulurum biraz yankılanınca dağlar
Atma türküler başlar
‘’Fındık dalda tekleme kız eteğin ekleme
Yarin gitti askere gelir diye bekleme’’
Sonra bir zılgıt kopar…..
‘’Cane’ cane’ vera meydane’
Na’vi te pir hoşe mine gulane’ ‘’
Oo…y..y! havvar! havvar! havvar demekte ne var!
‘’ez berf’ım berf’ım ez berfa’ ç’aki surum…..’’
Yemyeşil dağlar kızıla çalar, ‘’ez berfa’ ç’aki raşim’’
Şenlik ateşinden mavzer namlusu yanar
‘’Oy! Asiye! Asiye! tütün guydum kesiye
Babang seni veriyu da bi’ bağa… pırasiye….
Oğol Nazim'im oğol! .’’
Beni bekliyorlar
Adıyamanlı kızlar ve delikanlılar
Fındığa gidiyorum dostlar
Babamın hatırı var
Yürüdükçe bel verecek çiğ düşmüş yamaçlar
Bel verecek fındık dalları
Ayağımızda lastik pabuçlar
Eşlik eder bize menekşeli yamaçlar
Ter kokar bizi gören ağaçlar
Ne emek goygoycuları ne de yanları ağrımış sendikacılar
Bize ayak uyduramazlar
Nefes ister yokuş söken bu horonlar
Kötü şiir okumaktan sürmenaj olmuş şairler
Topladığınız sizin yeme içme gemiden
Haydi gelin
Su için Bedri Rahmi’nin içtiği çeşmelerden
Mehmet Emin’in, vatan aşkına düştüğü, derelerden
Oğuza dokuz göze veren Saka’nın sularından
Ozan Arif’in sesi gelir Alucra tepelerinden
Nesin’in karahisarından aş ta gel
Hasan Ali disiplininden kaç ta gel
Daha nicelerine dağları dolaş ta gel
Be! Hey! eşkiyalar isyankarlar komitacılar siz de gelin
Ormanları uğuldatan rüzgarlardan korkmazsanız eğer
Vadilerde yankılanan silahlarla inleyin
Topal Osman’ı yadeden bu konserleri dinleyin
Hani balkan savaşından bağımsızlığa kadar
Bütün savaşlara katılmış Giresun gönüllüleri lideri
Yüz gönüllü ile Çankaya muhafız komutanı
Kırkikinci ve kırkyedinci Alay Kumandanı ve daha daha…..
Hani bin kişi ile bitirdiği Koçgiri
Padişaha hain der o’nun için Pontuslar, haylar…
Ruslar geliyor paşam dendiğinde
‘’Topal Osman’a haber salın’’ demişti Atam
‘’Fakat onlar gönüllü, düzenli silahları yok paşam’’ dendiğinde
‘’Onların ellerinde bıçakları var onlarla savaşırlar’’ demişti Atam
Yetti de arttı bile daha nice müstevlilere,sen rahat uyu Atam
Bıçağımız bilenir bizim köstre taşında durmadan
En sonunda
Cesedini iki gün ayağından meclis kapısına asıp
Mevcudiyetimizin yegane temelini yeyip bitiremeyen
Be hey müstevli maşaları varsa yüzünüz siz de gelin
Bu konçertoyu dinleyin
Ah! Adıyamanlı çocuklar kızlar ve delikanlılar
Bir pazen şalvar ile bir de üstlük var
Değişecek libas yok; ‘’banyodan hoşlanmayız biz’’ diyorlar
Verdiğimiz elbiseleri alsalar da yanımızda giymiyorlar
Oysa su ve ateşten bol ne var
İki kere yıkadığım tulum kuruyayazar
Oy havvar! ter kokusundan daha kutsal ne var…*
Umutlar devşireceğiz
Bu kumar borcunu bitireceğiz
Bekleyin şen ve esen geleceğiz
Ağustos böceklerinin nağmeleriyle
Günü akşam edeceğiz
Ateş böceklerinin yanışını seyredeceğiz
Adıyamanlı kızların gözlerinde
Geceyi sabah bileceğiz bülbüllerin sesiyle
Ağustos böceklerinin kemençesiyle türküler söyleyeceğiz
Beni bekliyor türküler
Adıyamanlı çocuklar kızlar ve delikanlılar
Fındığa gitmeliyim dostlar
Tefeciye kumar borcum var
Fonuna hırsızına arsız uğursuzuna
Taban fiyatı’na’ kadar! .....
Art niyet ardıçlarını ardıç ağacı ile kalaylayarak,
Kalan sağları yürekten selamlarım.
Kombinin üstüne yuva yapan kumrunun Rab'bisine
Emanet eyledim evi,doğacak kumru yavrularını ve
Bu ağustos yangını kenti, yine terkediyorum
Fındığa gidiyorum.
Kayıt Tarihi : 7.8.2006 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
FİSKOBİRLİĞİN YOLSUZLUKLARI ARTIK SU YÜZÜNE ÇIKARILSIN.YOKSA FİSKOBİRLİK DİYE BİR YER KALMAYACAK. İmza:NERON
artık sayfanızı sık ziyaret edeceğim
tebrikler selamlar
TÜM YORUMLAR (13)