Karanlık bir geceydi, uykuya vardım;
Düşlerimde arkadaş, oldu fincanlar.
Buğulanmış gözlerle, onu arardım;
Ilgıt ılgıt gözyaşı doldu fincanlar.
Kıvrılarak gidiyor, akarsu gibi
Kimse bilmez gidenin, “nedir ki derdi? ”
Onlar giderdi hem de yollar giderdi
Âşıklara mektupmuş, bildi fincanlar.
Hüzünlü bekleyişler; kadermiş sana,
Bazen rüzgâr arkadaş, bazen fırtına…
Açarak ellerimi, salladım ona;
Irganıp uzaklardan güldü fincanlar
Hatıralarla dolu, durur yerinde.
Bıraktıkları izler epey derinde…
'Yerinde yeller eser' günün birinde,
Çare yok ki can verip öldü fincanlar
(2009/8/Konya)
Tayyar YıldırımKayıt Tarihi : 28.8.2009 03:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TDK ırganmak: sallanmak -0- Köyden şehire ilk gidişimle ilgili hatıralarımdaki izleri telefon direkleri ve üzerlerindeki fincanlar çizdiler. Aklıma ne zaman bir yolculuk gelse, gözlerimin önüne fincanlar dizilir.
![Tayyar Yıldırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/28/fincanlar.jpg)
TÜM YORUMLAR (19)