Bir şarkıydı sevdâmız, yükleyip bir beyaz güvercine
Salıvermiştim gök kubbenin en mavi zirvesine
Tüm dünya, sevginin erdemine doysun diye bu aşk bestesinde;
Oysa, zâlim avcılar varmış, bilemedim,
Şimdi çırpınıyor o güvercin, çaresiz,kafesinde...
Ve biz,
Yenilip teslim olmuş bir ordu gibiyiz
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Geriye dönüp her şeyi temize çekmenin olanaksızlığı sinmiş dizelere.
Tüm yaşamı ele geçiren kaybetme/pişmanlık/yalnızlık7güçsüzlük/avuntu/hüzün...gibi türlü sıkıntılar..
Hepsi bir şekilde tamamlıyor şiiri.
Kutlarım.
Erdemle.
YÜREK SESİNİZ HİÇ SUSMASIN HOCAM. MÜKEMMELDİ. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Ünal Bey bugün hep hüzün dolu şiirlerinizi paylaşmışsınız,kaleminize sağlık,gönülden tebrikler
Mesut Özbek
Bir kelebek konuyor yüreğine; yüreğin tuzla buz,
Öyle bir hüzün sarmış ufkunu, karanlık ve sonsuz...
**********************************************************
Belki de gözler UYKUSUZ..
Tebrikler Üstadım...
Saygılar..
Bedri Tahir Adaklı
ne harika bir şiir...
ve ne kadar nefis bir final...
Sen ki, güz bahçelerimdeki perişan gülümsün,
Gönlüme sararmış yapraklar döken Eylülümsün,
Bir umut, küçücük bir umut, ne olur;
Gözlerinden yaş değil, yıldızlar dökülsün...
Muhteşem anlatım....sadece kutlamak kalıyor, selamlarımla.
Temennim şudur ki birbirinden değerli şiirlerinizin kitaba dönüşerek imzalı haliyle kütüphanemde yerini almasıdır.Tebriklerim ve saygılarımla
+ ( ant )
Elde kalmayan sıcaklık, kalbe ateş olup düşüyor.Harikaydı efendim.Şükrü Topallar
Bir veda bûsesi olmasa bile
Hiç olmazsa,
Sağ elimde, elinin sıcaklığı kalsaydı...
Vedaların olmadığı bir yer var mı acaba.
Yine vurucu ve güzeldi.
Kaleminiz susmasın.
Filmin Sonu (The End)
Bir şarkıydı sevdâmız, yükleyip bir beyaz güvercine
Salıvermiştim gök kubbenin en mavi zirvesine
Tüm dünya, sevginin erdemine doysun diye bu aşk bestesinde;
Oysa, zâlim avcılar varmış, bilemedim,
Şimdi çırpınıyor o güvercin, çaresiz,kafesinde...
Ve biz,
Yenilip teslim olmuş bir ordu gibiyiz
Bu vedâ sahnesinde...
Sen,
Sinema kapılarına asılan büyük afişlerdeki
Bir dram filminin baş kadın oyuncusu gibi duruyorsun karşımda,
Mevsim, sanki göçmen kuşların dönüş mevsimi
Ve vakit, günbatışının hüzün saatlerinde gibi;
Yanık türküler ağlıyor gözlerinde
Ve bozulmuş bahçelerin çaresiz sessizliği,
Bir kelebek konuyor yüreğine; yüreğin tuzla buz,
Öyle bir hüzün sarmış ufkunu, karanlık ve sonsuz...
Sen ki, güz bahçelerimdeki perişan gülümsün,
Gönlüme sararmış yapraklar döken Eylülümsün,
Bir umut, küçücük bir umut, ne olur;
Gözlerinden yaş değil, yıldızlar dökülsün...
Oysa,
Hiç olmazsa eski siyah- beyaz filmlerdeki gibi
Loş bir tren garında olmalıydı vedâmız.
Yavaş yavaş hareket etseydi bir tren,
Peron boyunca yaşlı gözlerle uğurlansaydı,
Vagon penceresinden bir el sallansaydı, ıslak bir mendil sallansaydı
Varsın, yine bakışlarında hep hüzün şiirleri okusaydım,
Varsın, yine dalgalar vura vura yosun tutmuş olsaydı yosun rengi gözlerin,
Varsın, mevsim ve vakit, yine hüzün renkleri vursaydı yüzümüze,
Ayrılık şarkımızı, gurbete giden bir tren düdüğü çalsaydı.
Bir veda bûsesi olmasa bile
Hiç olmazsa,
Sağ elimde, elinin sıcaklığı kalsaydı...
arkadaşım hiç ayrılığı sevmemişimdir şiirinizi okurken çok duygulandım inan ki içim acıdı gözlerimden iki danla yaş süzüldü..ogüzel yüreğiniz hiç hüzün yaşamasın...saygılar
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta