Suyun bir ağrıya duyulan dokunuşu, yosuna yapışan sıcak sesi nefesin
Dayanılmaz hayat öyküleri küllenmiş salıncaklarda ve düğün gecelerinde
Öne çıkıyor özlü sözlerimiz, tiryakiler şarkılar eşliğinde seviyor geceleri
Dökülebiliyorsa onsuz da taşlar etekten, kalsın davası ver postaya mektubu
Hep aynı nakaratla sürüyor şarlatanlık, kapıların kapanması bir söze kalıyor
Gelsin sırdaşımız, alsın çakısını, çeksin rakısını, duvarların en ucuna otursun
Ayak parmaklarımızda yokuşların esen rüzgarları ve soruların sonrası duruyor
Çok beklendi, ışıklardan cildi yanan gece emekçisi, öldü dediler ölmedi, çıktı
Tanınmıştır, filmlerde falan oynar boyası silinmiş günlerin boyacısı, ödül avcısı
Bir anlam peşinden koştuk hep, şehirler bize dar, biz yağmurda ıslanan yardık
Aylak kalsın, çaylak kalsın dememeli, film hastasının saflığından yararlanılsın
Bir rüzgar sesi sokaklarda, geç gelen bir konuktur yaşam, yel gibi eser geçer
Sonra efendim, parmak izi, Berlin güzü, karda gizlenir düzü, o yokuşlar çıkılır
Bakalım bahara yeni bir film çıkacak mı, karelerde göller rüyalara karışacak mı
Yani efendim, diyeceğim, sarp yollardan bir yar çıkar yavaştan, aman aman.
Kayıt Tarihi : 20.5.2024 23:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!