Hayatı Gölgeler Çölünde geçmiştir
Mabedim sensin
Yüzümü güneşine çevirdim.
Cehennemim gözlerindir ve içinde gizlenir tüm iblislerim.
Ey tenimi zedeleyen öpüş!
GÖBEK ÇUKURU
Güneş göbek çukurundan doğuyordu.
Güz güneşi; soğuk, parlak
Bir
güzaçımlık
konuştuk.
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de...
Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar...
Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan... Bize gülümseyen küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren kuş...
Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal ya da duygusal bir olayın tetikleyicisi olur. Küçük ya da büyük...
Tanıyamadan Tanrı-dığın insanların
laneti
bu yalnızlık
bu sesli iğdiş
Koş Leo
koş!
Adını Maleal koydum senin.
Çok uzaktan geldin
tuttun ellerimi ve dedin ki;
“Konuşmayı bilmem ben senin sözcüklerinle,
Hani diyorum yağmur
yağsa
ateş
yaksa
fırtınalar şaha kalksa...
Değişir mi insanın içinde ıpıssız bir yer
Açık pencereden içeriye karanlık doluyordu.
Karşıda dev gibi yükselen dağı, apartmanları yiyip yutmuştu çoktan.
Uzaktan motorlu araçların iniltiye benzer homurtusu
ölü kentte ağıt gibi yükseliyordu.
Yalnızlık...
hüzün...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!