Yıllara meydan okumuş
Yaşlı annenin ömür emeğinde öğrendim sadakati Sevgi'yi
Kimsesiz bir çocuğun kaybolan bakışlarında yitirdim kendimi
Avını tetikte bekleşen aç bir sokak köpeğinin
Dostluk deryasına ermeyen zahit.
Her mürşit, bu yolun yükün çekemez.
Mansur gibi çekilip varmadan dara.
Mertlik kavgasında yol yürüyemez.
Gecenin şerefine kadeh kaldırmışım.
Üstüne, bir hasretlik türküsü tutturmuşum.
Yanlız ben duyar, bir de ay duyar beni.
Kederli suskunluğun koynuna sokulmuşum.
Elim teni duymaz, tenim de eli.
Düşerken kaldırmaz ya! İnsan, insanı.
O zaman başlar
sevgiden kalelerin yıkılma anı.
Sadakat vurulurken en ölümcül yerinden.
Güven parçalanır tutunduğu yürekten.
Kanar, can yanar gözüm, can kanar.
Bilmem anımsarmısın!
bakmaya cesaret edemezdim gözlerinin içine.
Nasıl da saklanırdı, nazarım kirpikten kafesine.
Senin fikrince bu da neydi,neyin nesiydi hani...
Sevdaya kara bağlayan
bir kadının gönül sesiydi.
Güç uğrunadır büyük, kirli oyunlar Savaşlar en çok ta çocukları yaralar.
Dinmeyen gözyaşıdır payına düşen, anaların...
Çağın adaleti en derinden yaralar, yolar yoldurur kadının saçını başından.
Yaşayan birer ölüdür kadınlar,
yaşarken ölür her savaş yangınının ardından.
Kim demiş yaşarken ölümü seçermiş insan.
Ve doyasıya gülümsemek, en can alıcı yerinden.
Dize getirir zulmeti karanlığı .
Gülmelerin hatrına doğar gün, döner dünya.
Gülmek eylemlerin en güzelidir sevdiceğim.
Sonsuza dek gülsün yüzün...
Gönül arzu ederse gözlerin günahı ne.
Dilde kelam ederse, sözlerin günahı ne.
Can kafese girerse, hisslerin günahı ne
Dünya devir dönerse günlerin günahı ne.
Günah doymayan nefste
Günah azarsız dilde.
Benim doğduğum topraklarda
Yüzünü güne döner kadınlar
Şafağı yırtan turuncu pencereden
Günü gülüşüyle ağırlar...
Nasır bağlıdır elleri
Değer verdiklerimdi en ölümcül yanım.
Her nereye dönsem o yanımdan yara aldım.
Derman dedikleri lokmana kalsın.
Celladın oku bile, öldüremez beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!