Hüzün dolarken kimi yüreklere,
Loşluk çökerken yavaş yavaş,
Bir günün sonu geldi diye;
Tebessüm yayılır bazı yüzlere,
Batan güneşin renk cümbüşü,
Denizin sakinliği,
Can dostum Selim’e
Bataklığın dışına uzanan bir eldir bazen zihin,
Sanki,
Göz, sadece griyi algılar,
serin bir rüzgar girdi penceremden
okşadı yüzümü
çağırdı beni gecenin karanlığına
davetine uydum
baktım pencereden
gördüm sadece gece bir kere açan 'gece kraliçesi' çiçeğini
Bir ışık gibi çıktın karşıma,
Kendimi attığım uzun derinlikten sonra.
Bu ışık, yeni bir günün doğuşu mu,
Yoksa gözlerimi korumam gereken yaz güneşi mi?
Yaz güneşi yakar,
Kardeşime..
Sen aşk nedir bilir misin dostum;
Yaşamaktır sevdayı kana kana,
Su içer gibi.
Nefes alamamaktır,
Duyarlılık nedir?
İnce düşünmek,
Detayları hesaplamak,
İnsanların gözlerindeki ışığın
Kuvvetini ve zayıflığını hissedebilmek,
Kalbin yönlendirmesiyle
Müzik Arkadaşım Önder’e
Ezgi doludur yüreğin
Geçmişten birikip gelen,
Volkan gibi fışkırtmak istediğin
Ama sadece parmaklarınla tınıya dönüştürdüğün
Kardeşim Barış'a
Her yer bir film sahnesi...
Bir yanda savaş, bomba, kaybolan umutlar,
Önce kulakları sağır eden gürültü,
Sonra ölüm sessizliği...
Kardeşime...
Gün soldu,
Bulanık bir perde indi gözlerine,
Hayaller karardı,
Umutlarını hapsettin gönlünde,
Yaprakların damarları derinleşti
Bir esintiyle havalanıp eline kondu
Parmaklarının kıvrımlarını oluşturdu.
Yüzünü güneşe verip açan
Rengarenk çiçeğin pırıltısı gözlerine doldu.
Tellere dokunduğunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!