Asrı geçti sancağım düştüşü yerde hala
Açılmadı gözüme kapanan perde hala
Bir hesap soramadım alçak,namerde hala
O ateş ocağında hüzünle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim...
Kadavraya dönmüşüm hissiz kokuşuyorum
Naçarlığın bağrında bön bön bakışıyorum
Bebeğin kurşun yese ben can çekişiyorum
Istırabın,elemin,sızınla beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim..
Elvedasını çalıp bitsin bu kaval vakti
Tıtreyip,silkinmeli def olsun aval vakti..
Kudurmuş köpeklerin geçiyor zeval vakti
Yerle yeksan bağında hazanla beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim..
Beklenen var yıllardır Bir Fatih, Osman gibi
Urbası Kefen olan Sultan Alpaslan gibi
Kükremek gerekiyor şimdi bir aslan gibi
Destansı ak tarihin,mazinle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim
Viraneler görerek yanarız nicelerdir
Yaramız kabuk tutmaz kanarız nicelerdir
İlahlara kurbanlar sunarız nicelerdir
Tek yanan sen değilsin közünle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim..
Yolcular aşmak üzre buz zeminli yamacı
Düşmanın silahıyla silahlanmak amacı
Neyleyim boş lakırdı adet olmuş demeci
Yoldaşı Allah olan izinle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim...
Ne cıhanda barış var ne de öz yurdumuzda
Sinsi dipcik gibidir mangurtlar ardımızda
Gaye birliği göçük başka her ferdimizde
Müslümanlar kardeştir sözünle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim
Muhteşem zamanların sancılı dirilişi
Göreceğiz zalimde anlından vuruluşu...
Meyvesini verecek ihlasın yoruluşu
Göz,tetiğin,arpacık,gezinle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle baraberim...
Mühürlüyor toprağı kanlarıyla şuheda
Ölümsüzlük içindir elbette ki bu veda
Vakti gelince bir gün dünya denen sahada
Zalimle bölüştüğün kozunla beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim...
Başımıza gelenler Birlikten ıramaktan
Mevlayı unutarak belayı armaktan
Çekilsin ellerimiz gafleti taramaktan
La ilahe illallah pazunla beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim...
Adaleti çarmıha çakanlar elebaşı
Oyuldum ıstıraptan bu yükü taşı taşı
Bu zulme dayanamaz çatlar ki sabır taşı
Beynimde bomba patlar tozunla beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim...
Kulakları kapalı sanma ki feryadına
Mevziler hazırlayıp cümle ümmet adına
Sentezi yollardadır gelecek ımdadına..
Yaradanın verdiği izinle beraberim
Filistinli gardaşım sizinle beraberim..
Kayıt Tarihi : 30.12.2008 23:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2009 yılının barış ve huzur yılı olması dileklerim ile Sevgili Kardeşim sayın: Ozan Sentezi'ye sevgi ve saygılarımla... Günlerdir antoloji'deki kardeşlerimin şiir sayfalalarına birkaç cümlelik de olsa bir yorum düşebilmek gücünü kendimde bulamadım. Televizyonda izlediğim haberlerde insan ruhunu derinden yaralayan savaş görüntüleri ister istemez insan aklına cevap arayan bazı soruların takılmasına sebep oluyor. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin! Çocukluk günlerimde gazetelerde boy boy resimleri çıkan Moşe Dayan ile Cemal Abdül Nasır döneminden beri Filistin Sorunu çözülemiyorsa bir şeyler yanlış gidiyordur veya bazı güçler bu sorunun çözümünü istemiyor demektir. Bu da varlıkları ve iktidarlarının devamının bu sorunun var olması ile mümkün olduğu kuşkusunu beraberinde getirmektedir. Aklımın hafıza süzgecinden geçmişe doğru tarih sayfalarına kısa bir yolculuk yapıyorum: Ortadoğunun Haçlı Seferlerinin akınına uğradığı dönemde Sultan Selahattin Eyyubi'nin savaşta yendiği Hiristiyan askerlerine gösterdiği şevkat ve merhameti düşünüyorum. Aslan Yürekli Rişar'ın hastalandığında ölüm döşeğindeyken Sultan Selahattin'in kendi hekimini gönderek İngilizli Richard'ı tedavi ettirmesini düşünüyorum. İnsan ve toplum sevgisini kendine destur edinmiş, kendi kişisel çıkarlarından gönüllü olarak vazgeçen, ömrünü insanlığa adayan Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli ve daha nice gönlü insan sevgisi ile dolu tarihin yüce bilge ve şahsiyetlerini düşüyorum... ve Osmanlı Dönemi: Sadaka, fitre ve zakat vermek için bir tek fakirin bulunamadığı Sultan II. Murat dönemi, kırk altı yıl adaletle yönetilen bir bir imparatorluğun Kanunî Sultan Sultan Süleyman dönemini düşünüyorum. Bir de zalim diktatörlerin dönemlerini, insan ister istemez düşünmeden edemiyor. Önce kendi halkının en sonunda da kendisinin mahvına sebep olan zalim diktatörlerin isimleri yazmaya gerek görmüyorum. Bunları zaten biliyorsunuz. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin: Eğer ki; bir zamanların iki kutuplu dünyası tek kutuplu dünyaya doğru gidiyorsa, birileri Dünya Ticaret Merkezinin de aralarında bulunduğu İkiz Kuleler ve Pentagon gibi stratejik öneme haiz hedeflere yolcu uçaklarını canlı bomba niyetine kullanarak saldırı emrini verebiliyorsa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin, Afganistan, v.b... Dünya'nın dört bir yanına barış, kardeşlik ve huzur hakim olamıyorsa, Eğer ki iletişim çağında geldiğimiz günde dünyanın gündemine Küresel Ekonomik Kriz diye bir kavram giriyorsa bir şeylerin ters gittiği kesin... Üretime teşvik edilmeden, kısıtlı imkanlarına insanın aklını alan çarpıcı reklamlarla lüks tüketime alıştırılan ve kredi kartı mağduru konumuna düşürülen vatandaşlarımızın sayısı: On sekiz milyon kişiyi geçti ise bir şeylerin ters gittiği ülkeyi tasarladığı bir yöne götürme gayreti içinde olduğu kesindir. Dünyanın yarısı açlık ve kimilerinin vahim iddilarına göre bilinçli olarak topluma bulaştırılmış soy kırıcı hastalıklarla yaşam mücadelersi verirken, kimi ülkeler aşırı beslenmekten Kolesterol, Trigiserid yüksekliği gibi obezitenin kaçınılmaz sonucu kalp ve damar hastalıkları ile uğraşıyor ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar için ayrılan toplam ödenek; dünyadaki bütün açları doyurabilecek bir bütçeden daha fazlasına sahip ise bir şeyler ters gidiyor demektir. Güzel yurdumun eli öpülesi güzel insanları işsizlik ve gizli açlığını onurundan dolayı kimseye sezdirmeme çabası içine girdiyse, Yirmi beş yıllık hekimlik hayatımda muayenehaneme utana sıkıla gelen dilencilerin sayısı; parası olmadığı halde bir tek hastayı kapıdan geri çevirmemiş olmama rağmen, gelen hasta sayısından daha fazla ise birşeyler ters gidiyor demektir. Şimdi hayırlısı ile yeni bir yıla giriyoruz. Televizyon haberlerine bir göz atınız: Bir yanda bombalanan yerleşim yerleri, kucaklarda hastanelere taşınan yaralı çocuklar, Gözü yaşlı melek yüzlü anneler, Feryat eden babalar, elinden hiçbir şey gelmeyen ak sakallarına inci gibi gözyaşı süzülen dedeler; öbür yanda yeni yılı nasıl kutlayacağının şakınlığına düşmüş, büyük alış-veriş merkezlerinde çılgınca alış veriş yapan insanlar. Gönül isterdi ki yukarıdaki satırların yerine Dünya'mıza barış kardeşlik ve huzurun hakim olduğu satırlar yazılabilseydi. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerine göre kendi yurdunda özgürce yaşabilseydi de başka bir ulusun sömürü ve siyasi direktiflerine maaruz kalmasaydı. 2009 YILI 'nın bütün Dünya'ya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini, savaşların son bulmasını, insanların özgürce üretim yapıp âdil bir paylaşım yaptıkları bir ekonomik yapıya kavuşmaları dileklerimi sayfanıza bırakıyorum. Yeni yıl siz değerli kardeşime, sevdiklerinize ve sizi sevenlere mutluluk getirir inşallah. Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerim ile muhteşem eserinizi tebrik ediyor kalemizin daim olması ve her dem güzelliklerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum. Değerli sayfanız aracılığı ile bu yazımı okuma zahmetine katlanan sevgili antoloji üyesi ve antolojiye misafir olan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 31.12.2008. Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.
Saygı öncelikli sevgiler.
Dahası, bu zulmü masum göstermek adına alçakça “savunma hakkı” ifadesini kullanabilmektedir. Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Hangi demokratik düşünce böyle bir vahşeti haklı gösterebilir?
Meselenin en önemli ayrıntısı ise bu gün modern dünya soykırımlarının aktif alanı her ne hikmetse yine İslam coğrafyası olmasıdır. Tıpkı dün, ondan evvelki gün olduğu gibi. Ve haçlının bu Yahudi katliamları karşısında sus pus olma zihniyetinin izahı da ancak bununla mümkündür. Bu satırları yazarken kıyas yapma niyetim hiç yoktu. Ama birkaç gün içerisinde, zorla zapt edilen küçücük bir toprak parçası üzerinde en az on bir camimin yerle bir edilmesi başka nasıl izah edilebilirdi ki? Asırlarca haçlının yapamadığını siyonistlerin yaptığını görmek medeni batı(!) yı sadece memnun eder. Şimdiki gibi!
Bu zulme isyan eden ise sadece hep mazlumlar, ve Müslümanlar ise eğer, Müslüman aleminin hemen toparlanması ve gereken birliğin sağlanması lazımdır.
saygım
hürmetim
ve sevgimle
Dahası var bu zulüm senaryosunun velakin, acırım acırım bunu göremeyenlere acırım.
Acıdıkça onlarla beraber acınacak hale geleceğimi bile bile..
TÜM YORUMLAR (28)