Sende karar kılmıştı Halilullah İbrahim
Kırıp hemen kavminin o dilsiz putlarını
Halim öyle dertli, öyle perişan, vahim
Putlara kaptırmışım senin kararlarını
Kutlu müjde İsmail toprağına doğmuştu
Rabbi onu İbrahime kurban ettirmemişti
Ben sana olmalıyken umut, hayal ve muştu
Seyrettim elim bağlı sessiz ölümlerini
İshak Nebînin kabri senin kalbinde saklı
Daha nice Nebînin, evliyanın, azizin…
Kimler nasıl kınasa bizi her daim haklı
Bir el uzatamadık sana, silinirken eserin
Musa sana yürüdü Firavunun zulmünden
Sende hükmetti arza ilim ile hikmetle
Biz alamadık seni zalimlerin elinden
Tur dağın olamadık duramadık izzetle
Yusufu kuyulara attılar toprağında
Mısıra aziz oldu affetti kardeşleri
Attık seni kuyuya her halini duysak da
Yetişemedik sana affet ne olur bizleri
Süleyman anladı dilinden kurt ile kuşun
Huzur ile selamın yurduydu o dem yurdun
Yetmişten fazla yıldır yaz, bahar ve kışın
Çakalların ellerinde esir çaresiz durdun
Rabbi Zekeriya’ya sende Yahya’yı verdi
Sende etti hediye Meryem’e İsa’sını
Senin evlatlarınsa ekranlarda can verdi
Dünya sırtını döndü çekmedi tasasını
Ömer seni İslama yurt etmişti yeniden
Kardeşlik iklimine kavuştun tekrar o gün
Nasıl yeşerteceğiz huzuru küllerinden
Adalet çok uzakta, kardeşlik hayal bugün
Selahaddin selama yurt etti yine seni
Kapattı sayfasını Haçlı zulüm devrinin
Gelip görse elim bağlı duruyor iken beni
Korkum o ki der idi gayretin nerde senin
Sultan Yavuz emaneti aldı başına koydu
Korudu torunları emaneti hakkıyla
Bugün o güç, dirayet elimizden kayboldu
Çıkamadık imtihandan alnımızın akıyla
Valideler, Sultanlar sende vakıflar kurdu
Yaşadın Osmanlı’da huzur ile yüzyıllar
Biçarelik son yüzyıl senin kaderin oldu
Oturup bekliyoruz, yüzümüzde karalar
Dünya Savaşı yazık ayırdı bizi senden
Topraklarına düştü binlerce şehidimiz
O mezarsız şehitler vefa beklerken bizden
Görmez oldu maalesef orayı gözlerimiz
Bugün ne Yavuz var, ne Ömer, ne Süleyman
Sana kol kanat gersin, gözlerinden sakınsın
Ne mülkü Memlük var, ne Eyyubi ve Osman
Ümmete pek uzaksın Rabbime öyle yakın
Yazık eser kalmadı önceki ümmetlerden
Yalnız, çaresiz kaldın pençesinde zalimin
Yüzümüz kapkaradır çaresiz derdimizden
İttihada hasretiz, tuzağında hainin
Allah benim vekilim diyor sabrediyorsun
Aleme büyük ders; tevekkül, sükunetin
Gidenler şehidimiz, kalan emanet olsun
Geç de olsa elimiz ulaşsın tutsun elin
Biliriz ki katiyen mümin ümitsiz olmaz
Olacaksın huzur ve selamın yurdu yine
Küfür devam etse de bu zulüm kaim olmaz
Daim uyumaz ümmet durur zalim önüne
Allahım Kudüsümüz artık mahsun olmasın
Bu hicabı üstümüzden nolur al kurtar bizi
Filistinin gözyaşı daha fazla akmasın
Bu gayede birleştir, çalıştır hepimizi
Kudüsün esareti artık nihayet bulsun
Çağımın Selahaddin’i Ömerleri bulunsun
Yanlarında bilinçli, tek yürek ümmet olsun
Filistin gül bahçesi kutlu çağına dönsün
Mustafa Saim Yıldız
Kayıt Tarihi : 16.4.2024 13:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gazze'de binlerce masum çocuk öldürüldü. Bizler hiçbit şey yapamadık.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!