**Filistin,Ortadoğu Ve İşbirlikçiler(M)

Filistin halkı bombalar altında, katliam tüm şidetiyle devam ediyor. Dünyanın ve özellikle Ortadoğunun ezilen halkları enternasyonal dayanışmanın ve örgütlenme yatersizliğinin acısını yine fazlasıyla hisediyor. Cılız kalan protestolar ise bu dayanışmanın yetersizliğini bütün açıklığıyla adeta ortaya koyar nitelikte.

Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin halkların arasına çektiği çitlere, ektikleri düşmanlık tohumlarına rağmen, dünya halkları arasındaki tüm milliyet, inanç farklılıklarına rağmen, DÜNYA HALKLARI KARDEŞTİR. Kardeşlerimiz, kadın erkek, yaşlı çocuk bebek, USA damgalı İsrail bombaları altında parçalanıyor, katlediliyor.

Emperyalistler ve işbirlikçileri timsah gözyaşları dökerek siyonizmin politikaları penceresinden demeç vermek ve sahtekarca kınamakla meşgullar. Bu sahtekarca kınamalar kendi halklarını kandırmaktan başka bir şey değildir.

Oy verdiğimiz yada vermeyi düşündüğümüz partilere bir bakın; bir taraftan timsah göz yaşları dökerken,bir taraftanda en üst düzeyden Siyonist israille ikili anlaşmalar imzalamaktan, askeri ve stratejik antlaşmalar yapmaktan geri durmuyorlar.

Orta doğudaki israilin en büyük mütefiki kim diye sorulacak olsa, vereceğimiz en makul cevap TC dir. Bu sadece ortadoğuda değil tüm dünya ülkeleri içerisinde İsraille “savunma işbirliği anlaşması” olan ABD den sonra ikinci ülke Türkiyedir. Başka üçüncü bir ülke yoktur.Bunun dışında, sayısız ekonomik ve askeri işbirliği anlaşmaları vardır Türkiye ve İsrail arasında. Gazze’yi, Beyrut’u bombalayıp çoluk çocuğu katleden İsrail Pilotları, Konya ovasında eğitim görmektedirler.

AKP eğer İsrail katliamlarına karşıysa, bunu göstermenin yolu, kürsülerde lafazanlık yapmak değildir; İsrail’le ekonomik, askeri tüm anlaşmaları iptal etmektir. Bunu yapmadığı sürece Tayyip Erdoğan boş konuşuyor, demagoji yapıyor, Türkiye halklarını aldatıyor demektir. O filistin halkı üzerine yağdırılan bombalarda emperyalizmin işbirlikçisi arap egemenlerinin olduğu kadar bizim işbirlikçi egemenlerimizinde eli vardır.

Bölgede yağdırılan bombalardan bir kaç gün önceki üst düzey ziyaretlere bir bakın.Bunlardan kimlerin işbirlikçi ve sorumlu olduğu açıkça görülecektir.

Sadece birkaç gün önce İsrail üst düzey yetkilileri Türkiyeyi ziyaret edip görüşmeler yapmakta. Saldırıdan sadece iki gün önce İsrail dışişleri bakanı Tzipi Livni’ni Mısırı ziyaret edip açıkça katliamın işaretini vermektedir. Saldırı ve katliam devam ederken bir başka işbirlikçi Mahmut Abbas ise arabistanı ziyaret etmekle meşguldur.

BOP un eşbaşakanı Başbakanımızda verilen haberlere göre patronlarının direktifiyle bölge arap egemen ve işbirlikçilerini ziyaret edecekmiş önmüzdeki günlerde.

ABD, Arap gericiliği,Türkiye işbirlikçileri ve filistinin içindeki işbirlikçiler bu katliamın ve kıyımın baş sorumlularıdır. Orta doğulu gazeteci H. Mahlinin bir tv programında belirtiğine göre üst düzey bir Filistinlinin oğlu İsrailin ördüğü o utanç duvarına Mısırdan çimento alıp israile satarak duvarın örülmesine katkıda bulunmaktadır. İşte buda gösteriyorki kapitalizmin ve paranın dini imanı milliyeti yoktur. Kar uğruna kendi halkına ihanet edebilmektedir.

Arafat’ı katleden İsrail ve çevresindeki El Fetih’in İsrail işbirlikçileri, değilmiydi. Arafat’ın hala açıklanmayan ölüm nedeni, ne olabilirdi. Bu ekip, Filistin halkının seçimle tercih ettiği yeni yönetimi de hazmetmemiş, işbirlikçiliğinden dolayı direnme adına hiçbir şey istenmiyordu.Bu işbirlikciler ve Filistinde yönetimde bulunupta filistini satanlar Mahmut Abbas, Muhammed Dahlan gibi sicilli İsrail işbirlikçileridir.bu gerici ekipler, Lübnan’dan bu güne, Gazze’nin katledilmesine kadar uzanan süreçte hep İsrail, ABD ve Arap gericiliğiyle birlikte yürüyenlerdir.

Emperyalizme teslim olmakla emperyalizme karşı savaşmak arasında üçüncü bir yolun olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Halktan yana olmak, demokrasiden, bağımsızlıktan yana olmak, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı olmaktır.

Bugün Filistin ve Lübnan halkının yanında olmamak, katliamcı Siyonist İsrail’in ve emperyalizmin yanında olmaktır.

Halkımız ve Ortadoğu halkları!

Filistin ve Lübnan halkıyla dayanışmanın en güzel ve en güçlü yolu, Amerikan emperyalizmine ve Siyonizme destek veren ülkemizdeki ve ortadoğudaki işbirlikçi iktidarlara, Terörist İsrail’in en sıkı askeri müttefiki olan egemenlere ve militarizme karşı mücadeleyi yükseltmektir.

Ülkemizdeki işbirlikçilerini eleştirmeden yalnızca İsrail’i eleştirmek, İsrail’i eleştirip ABD’yi eleştirmemek, riyakar siyasetin işidir. Riyakar siyaset, birbirinden kesin ve keskin sınırlarla ayrılmış iki cephe arasında oyun oynamakta, kâh egemenleri, kâh halkı aldatmaya oyalamaya çalışmaktadır. Ama asıl aldattığı halktır. Halkın gerçek düşmanlarına karşı mücadelesini engellemekte, halkın Siyonizme düşmanlığını, Filistin’e sevgisini yanlış hedeflere yönlendirip kendi iktidar oyunları için kullanmaktadırlar.

Şimdi, hiç beklemeksizin, hiç duraksamaksızın, bombalar altındaki Filistin halkı için, Lübnan halkı için sesimizi yükseltelim, emperyalizme karşı direnen güçler safında yerimizi alalım.

KAHROLSUN EMPERYALİZM VE SİYONİZM!
KAHROLSUN EMPERYALİZM VE SİYONİZMİN İŞBİRLİKÇİSİ AKP!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

Aliseydi Taşdemir
30 ARALIK 2008