Filistin, Ortadoğu,İsrail,Siyonizm.. (De ...

İbrahim Eroğlu
ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
190

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Filistin, Ortadoğu,İsrail,Siyonizm.. (Deneme)

Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultan Abdulhamit'e altı teneke altın önerip sadece küçük bir toprak parçası isteyen Yahudilerin ne lanetli millet olduğunu bilen padişah onlara bir karış bile vermedi ve huzurundan kovdu.! .dünya savaşında Osmanlı yenilmediği halde mağlup sayılınca Filistin İngilizlerin insafına kaldı ve 1948 de yahudiler gelip yerleşti..yani

ORTADOĞU'YA TERÖR VE KATİLLER YERLEŞTİ..O GÜN BUGÜNDÜR HUZUR GELMEDİ.
YAHUDİ KÖPEKLERİ DAĞDAN GELDİLER BAĞDAKİLERİ KOVUYORLAR.
ASIL O TOPRAKLARIN GERÇEK SAHİPLERİ OLAN FİLİSTİNLİLERİ KAMPLARA KAPATTILAR VE YAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜREREK BİTİRMEYİ PLANLIYORLAR.

HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE ALIP BİR DÜŞÜNSÜN.
BİR MİLET GELİP BİZİ KAMPLARA KAPATSA VE TOPRAKLARIMIZDA BİZE KÖLE MUAMALESİ YAPSA YETMEDİ TEK TEK ÖLDÜRSE,NE DÜŞÜNÜRÜZ?

Oslo'da 1993 yılında yapılan görüşmeler Ortadoğu tarihinde yeni bir sayfa açtı. FKÖ lideri Yaser Arafat ile İsrail Başbakanı İzak Rabin, Amerikan Başkanı Bill Clinton'ın önünde gazetecilere poz verdiler, el sıkıştılar ve Oslo'da başlatılmış olan İsrail-Filistin görüşmelerini bir anlaşma ile somut bir sonuca vardırdılar. Bu anlaşma ile, İsrail ve Filistin tarafları tarihte ilk kez birbirlerini tanımış ve ikili bir metne imza atmış oluyorlardı.

Bu anlaşmayla birlikte, tüm dünyada Ortadoğu'da artık barış rüzgarlarının esmeye başladığı kanaati yaygınlaştı. Yakın gelecekte Ortadoğu'daki Arap-İsrail ihtilafının kalıcı bir çözüme kavuşacağı, barışın Ortadoğu'ya refah ve mutluluk getireceği düşüncesi büyük bir kabul gördü. İsrail'in ikinci adamı konumundaki Şimon Peres'in söz konusu mutlu tabloyu tasvir eden 'Yeni Ortadoğu' kitabı en çok satan kitaplar listesinde zirveye ulaştı. İsrail'in 'barışçı' görüntüsü, çoğu insanı ikna etmişe benziyordu.

Aradan geçen 6 yıl, bu görüşün doğru olduğunu ortaya çıkardı. 1990'ların ortalarında esen 'barışçı İsrail' rüzgarlarının gerçekçi olmadığını, İsrail'in işgalci siyasetini sürdürdüğünü bugün tüm dünya kabul ediyor. İsrail'in İntifada'ya bir son vermek için başlattığı sahte barış süreci, İsrail'in baskıcı ve mütecaviz politikasını sürdürmesi üzerine yeni bir intifadaya sebep oldu. Tüm sahte barış tablolarının ardından İsrail'in başbakanlık koltuğuna Lübnan Kasabı Ariel Şaron'un oturması, yani ateist Siyonistlerin barışı değil de işgal ve zulme devamı seçmesi, İsrail'in barışının sahte olduğuna dair yeterince açık bir kanıttı.

Kuşkusuz barışın yok olması ve yerine savaşın yeniden gelmesi sevindirici bir durum değildir. Dilediğimiz elbette Ortadoğu'da barış ve huzurun sağlanmasıdır. Ancak bu barışın adil bir barış olması gerekir. İsrail'in istediği, işgal ettiği bölgelerden çekilmeksizin, yani Müslümanları kendi şartlarına boyun eğdirerek, haksız bir barış elde edebilmektir. Bunun nedeni de, çoğu İsraillinin bir türlü terk etmeye yanaşmadıkları ateist Siyonist ideolojidir.

Filistinlilere Batı Şeria ve Gazze'nin verilmesini içeren bu ilk barış teklifiyle İsrail Devleti Filistin direnişini sona erdirmeyi planlamıştı ve bu plan gerçekten bir tuzaktı. Nitekim Oslo görüşmeleri sonucunda FKÖ'nün denetimine bırakılan bu bölge toplam Filistin topraklarının %2'sini bile bulmuyordu. Bunun ötesinde İslami hareketin önemli bir güce sahip olduğu Gazze Şeridi'nin FKÖ'nün denetimine bırakılmasıyla, bu direniş örgütleri İsrail için sorun olmaktan çıkıyordu. Bu anlaşmadan sonra bu bölgedeki direniş örgütleri ile FKÖ emniyet güçleri doğrudan muhatap olacaktı. Dolayısıyla bu pazarlık İsrail'e bir şey kaybettirmiyor, bilakis çok karlı bir ticaret oluyordu. Üstelik Oslo'yu takip eden anlaşmalarla özellikle Kudüs'ün Yahudileştirilmesi çalışmalarına da kolaylık sağlanıyordu.

Zaten Oslo Antlaşması'nın hemen ardından Yahudilerin şehrin çevresinde yeni yerleşim merkezleri inşasına başlamaları da bir tesadüf değildi. Bu gelişmeler her adımı önceden düşünülmüş, ustaca kurgulanmış bir stratejinin işleyişiydi.
ateist Siyonizm dünya siyaset sahnesine ırkçı ve Yahudilerin diğer milletlerle birarada yaşayamayacağı yanılgısını savunan bir ideoloji olarak çıktı. Bu çarpık bakış açısı önce diasporada yaşayan Yahudiler için büyük sorunlara neden oldu. Daha sonra da Ortadoğu'da yaşayan Müslümanlara -İsrail'in işgalci ve baskıcı politikaları nedeniyle- kan, ölüm, terör ve yokluğu getirdi.

Kısaca, ateist Siyonizm aslında dini değerlerden değil seküler felsefelerden kaynak bulan bir ideolojidir. Ne var ki diğer bazı aşırı milliyetçi hareketlerde görüldüğü gibi, ateist Siyonizm de bazı dini değerleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaya kalkışmıştır.

Ateist Siyonizmin barbar ve acımasız bir ideoloji olmasının ikinci bir nedeni ise, 19. yüzyıl Avrupası'na hakim 'sömürgecilik' ideolojisine bağlı olmasıdır. Sömürgecilik, sadece siyasi ve ekonomik bir sistem değil, aynı zamanda bir ideolojidir. Batı'nın sanayileşmiş milletlerinin, bu alanda geride kalmış olan milletleri sömürme, onların topraklarını işgal etme hakkını taşıdıklarına, bunun sözde 'milletler arası yaşam mücadelesi'nin doğal bir sonucu olduğuna inanan söz konusu ideoloji, Sosyal Darwinizm'in bir ürünüdür. Bu ideoloji çerçevesinde, İngiltere, Hindistan, Güney Afrika ve Mısır'ı sömürgeleştirmiş; Fransa, Hindiçini'ni, Kuzey Afrika'yı ve Guayana'yı kolonileştirmiştir. Ateist Siyonistler ise bu örneklerden esinlenerek Filistin'i Yahudiler adına sömürgeleştirmeye karar vermişlerdir.

Ancak ateist Siyonist sömürgecilik, İngiliz veya Fransız sömürgeciliğinden daha kötüdür. Çünkü İngiliz ve Fransızlar, kolonileştirdikleri ülkelerin halklarına (kendilerine boyun eğmek şartıyla) yaşam hakkı tanımışlar, hatta bu ülkelere eğitim, adli yönetim, alt yapı alanlarında bazı katkılarda dahi bulunmuşlardır. Ama ileride de göreceğimiz gibi, ateist Siyonizm Filistin halkına yaşam hakkı tanımamış, onlara karşı 'etnik temizlik' uygulamış, kendi idaresi altında yaşattığı Filistinlilere en ufak bir katkı sağlamamış, uygun deyimle topraklarına 'tek bir tuğla' dahi dikmemiştir.

Ancak kuşkusuz ateist Siyonistler, asıl büyük zulmü, Filistin'e 'topraksız halk' derken, yok saydıkları Filistinli Müslümanlara yaptılar. Ateist Siyonizm, Filistin'e girdiği günden itibaren Filistinli Müslümanları gerçekten 'yok' edebilmek için çalıştı. Ülkeye ateist Siyonist idealler doğrultusunda veya antisemitizm korkusuyla göç eden Yahudilere 'yer açmak' için, Müslümanlar sürekli olarak sıkıştırıldı, sürüldü, topraklarına ve evlerine el kondu. İsrail'in kurulmasıyla birlikte hızlanan bu işgal ve sürgün hareketi, yüz binlerce Müslümanın hayatına mal oldu. Ve halen yaklaşık 3,5 milyon Filistinli Müslüman, mülteci olarak son derece zor koşullar altında, hayatta kalma mücadelesi vermektedir.
Buraya kadar incelediğimiz gerçekler bize şunu göstermektedir: İsrail'in asıl amacı Filistinlileri olabilecek her yönden kuşatmak ve yaşamlarını dayanılmaz hale getirmek, böylece Filistin halkının bu topraklarda kalmakla hiçbir şey elde edemeyeceklerini düşünmelerini sağlamaktır. Ben Gurion, Begin, Şamir, Netanyahu, Barak ve Şaron gibi İsrail liderleri aynı ideolojinin takipçisidir. Ve bu ideoloji her zaman yayılmacı ve saldırgan bir politika izleyen ateist Siyonizm'dir. Ateist Siyonistlerin ideallerini gerçekleştirmeleri önündeki en önemli engel ise Müslüman Filistin halkıdır.

YAHUDİLER; BASIN VE KUKLA HÜKÜMETLERİ KULLANARAK ÖNCE ORTADOĞU'DAKİ HALKLARI BİRİBİRİEN DÜŞMAN ETTİLER..BAHANELERİ; İRTİCA,MİLLİYETÇİLİK,DİN, MEZHEP AYRIMI VS....
KOMŞULAR BİRBİRİNE DÜŞMAN OLUNCA İSRAİL ARTIK TEK TEK BİZİ YOK ETME PLANLARNA BAŞLADI..
AFGANİSTAN,IRAK,İRAN SURİYE VE SIRA BİZE DE GELECEKTİ..

AMA İSRAİL, ŞUNU ANLAMALI Kİ, BURASI HALA OSMANLI TOPRAĞI.VE BU MİLLET ASLA YAHUDİLERE TERKETMEZ BURAYI...

İşte bu nedenle yarım asırdır Filistin topraklarında büyük bir soykırım yaşanmakta ve tüm bir halk hiçbir suçları olmadığı halde yok olmaya mahkum edilmektedir. Bundan elli sene önce yaşadıkları evlerinden, bahçelerinden, topraklarından sürülen bu halkın sahip olduğu herşey ellerinden alınmıştır. Onların geride bıraktıklarının üzerinde ideolojisi teröre ve anarşiye dayanan yepyeni bir devlet yükselmiştir. Müslüman Filistinlilerin terk etmek zorunda kaldıkları toprakların üzerinde İsrail fabrikaları, binaları, otelleri, alışveriş merkezleri yer almaktadır. Ancak İsrail Devleti bununla da kalmamış, Filistinlileri sürüldükleri topraklarda da rahat bırakmamıştır.

Yaşamlarını sürdürebilmeleri için en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan bu Müslümanlar
sürekli işkenceye ve insanlık dışı muamelelere maruz kalmaktadırlar. Ekonomik olarak da bir kuşatma altında tutulan Filistin halkına kendi ayakları üzerinde durabileceği bir imkan tanınmamaktadır. Balıkçılıkla geçinilen bölgelerde balıkçılık yasaklanmakta, meyve ihracatı yapılan bölgelerde ise ihracat sınırlandırılmaktadır. Bu durumda Filistin halkına İsrail fabrikalarında asgari ücretle yarı köle statüsünde çalışmak dışında bir seçenek kalmamaktadır.

Siz bu satırları okurken bir Filistinli çocuk daha vuruluyor, masum kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hayatlarını kaybetmeye devam ediyor olabilir. Bu durumda hiçbir samimi iman sahibinin 'benim elimden ne gelir' düşüncesiyle bir kenara çekilip tüm bu olup bitenlere seyirci kalması olmaz. Vicdan sahibi hiçbir insan böyle büyük bir katliama duyarsız kalmasının gerekçesini vicdanına açıklayamaz. Elbette her Müslümanın kendi imkanları çerçevesinde bu zulme 'dur' demek için çaba göstermesi gerekir.

7 EYLÜL'DE SABRA ŞATİLLA KAMPALRINDA 1500 FİLİSTİNLİ ARİEL ŞARON DOMUZU TARAFINDAN KATLEDİLDİ.
FİLİSTİNLİLER HER GÜN ÇOLUK ÇOCUK ÖLÜYOR..TAM BİR SOYKIRIM VAR..
İNSAN VE HAYVAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ NERDELER..
AF ÖRGÜTÜ.BM.AVRUPA BİRLİĞİ VE DEMOKRASİ HAVARİLERİ NERDE?
YOKSA ONLAR SADECE ÇETELERİ,TERÖRİSTLERİ SAVUNMAK İÇİN Mİ VAR?

ERGENEKON ÇETELERİNİ SAVUNAN MEDYA DA YAHUDİ SERMAYESİ İLE BESLENDİĞİ İÇİN İSRAİL'E BİRŞEY DİYEMİYOR? ? ?

UYANIN ARTIK İSRAİL SADECE FİLİSTİN'İ İSTEMİYOR
VAADEDİLMİŞ TOPRAKLAR İÇİNDE TÜRKİYE'İN BİR BÖLÜMÜ,IRAK,İRAN,LÜBNAN,SURİYE VE MISIR DA VAR...
YANİ HEPİMİZİ BU TOPRAKLARDAN SÜRMEDEN YA DA ÖLDÜRMEDEN YAHUDİLER DURMAYACAK..
ONUN İÇİN 6 MİLYONLUK İSRAİL'İN ELİNDE TÜM ORTADOĞU'YU 3 KEZ YOK EDECEK KADAR SİLAH EV BOMBA VAR.VE ABD ONU DESTEKLİYOR.
IRAKLI,FİLİSTİNLİ,GÜNEYDOĞULU,LÜBNANLI MAZLUMLARIN KANINDAN İSRAİL SORUMLUDUR..
YAHUDİLER ORTADOĞUDAN SÜRÜLMELİ
YOKSA RAHAT YOK...


10 Ocak 2009

İbrahim Eroğlu
Kayıt Tarihi : 9.1.2009 23:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


herkes şiir yazdı.. ben de konuyla ilgili dostları bilgilendirmek istedim.. keşke İsrail ve filistin sorunu bir şiire sığabilse..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fazlı Humar
    Fazlı Humar

    bir de içten içe vatanı satan siyonistler var abi...
    peki onlarla nasıl baş edeceğiz...
    yürek sevgisiyle...

    Cevap Yaz
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu

    sevgili Yazıcı

    Ortadoğu'da kan aktıkça dünya rahat uyuyamaz..Zira Ortadoğu hem medeniyetlerin hem de dinlerin doğuş yeri..

    Cevap Yaz
  • Metanet Yazıcı
    Metanet Yazıcı

    Sn. Eroğlu,
    Siz Bir 'DEĞER'siniz bu kadar'la yetinmek yok, çok daha fazlası olmalı... Kitap / kitaplar yazmalısınız. Yüksek Kabiliyet - Derin Hisiyat; bu iki cevher bir arada haşir neşir olursa, değerli eserler doğar... Daha geniş alanlarda, farklı hizmetlerde de bulunmalısınız... Bunları yazmakla haddimi aşmış olabilirim; durduramadım kendimi, sürçülisan eyledikse affola...
    Saygılarımla

    M.YAZICI

    Cevap Yaz
  • Perizat Yönet
    Perizat Yönet

    deneme yazını tekrardan kaleme alıp yazmakla ne kadar iyi yapmışsın anlatamam.tarihi bir analiz ve derin bir anlatım.kutlarım ben bu yüce yüreği.saygılar

    Cevap Yaz
  • Gölge Şairi
    Gölge Şairi

    üstadım inanın kimse bir bebeğin öldürülmesinin vebalini ödüyemez.......bebekleri öldürenler gibi ona destek verenlerde...o bebeğin katlinde bulunmuştur........o füzeleri atanlar gibi....aynı derecede katildir..


    ....kınıyorum...ve asla affetmiyorum.....bu tip insanlar...hep vardı...değilmi her dönem her çağda......onlar varsa...bizde varız.....bizim gibi düşünenler var çok şükür.......


    Allahın adaletine sığınıyorum.....ama dediğiniz gibi ....biz ne yapabiliriz demekle olmaz......her kişi bir kendince bu katilleri kınamalı....tavır almalı....dilerim artık...masumlar ölmesin.....bir savaş varsa bu askerler ordular arasında olur.......bunlar savaşın bile adabını ahlakını bozdular hocam.....adaletsiz bir savaş....yine aynı zülüm....yıllar önce ABD nin IRAK lılara yaptığı gibi.........


    çok teşekkürediyorum......size ve sizin gibi bu zulümü kınayanlara...


    ...onların bir birlerine verdiği ödüller...vicdan onur haysiyet taşıyanlar icin değersizdir......

    sağolun varolun... saygılarımla Allah mazlumun yanındadır...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

İbrahim Eroğlu