Filistin'deki Buğulu Gözler

Ağlayan gözlerinin buğlarını
silmeye çalışma çocuk,
ıslaklığı gitmeyecek inan
hüzün saracak bedenini,
kan kokusu genzini yakacak
ağlama;

Bir bomba daha patlıyor,
bir can daha parçalanmış yatıyor yerde,
kolları köşenin başında
bacakları nerde?

Ağlayan bir çocuk
gözleri onunda buğulu,
köşede bir adam çocuğa bakıyor
öyle bir bakışı varki!
Sanki ağla ağlada boşalsın için,
sende kinlen seni ağlatan ecnebiye,
der gibi bakıyor.

Bu gün perşembe filistin'de,
gün yeni ağırıyor, küdüsün ardından
güneşin kızıllığı, kan gibi
hasretle izlenir oldu artık
gün doğuşu ama ne varki
umut içlerinde inançlarıyla birlikte
tükenmeyecek bir perşembe.
Bayramımız cumanın arifesinde,
şavaşmak farz allahın kudretti ile
hep bir ağızdan deyip başlanır,
Filistin'de her güne.

Teslim olunmaz, Allahtan başka
biz uzaktakiler öye bakarken,
şehitlere hiç canımız
çekmez sanki o şerbetten,
belki çekseydi Filistin
ağlamıyor olurdu, gün ağırdığında.
Güneşin kızıllığı tad verirdi,
o zaman belki;

Ama Filistin hala ağlıyor,
çoçuklarıyla, yürekleri
evlat acısıyla dolmuş
analarıyla, nineleriyle,
yetmişlik delikanlı dedeleriyle.
hala savaşan yürekleriyle
Filistin hala ağlıyor........