Filistin Şiiri - Suphi Sekü

Yeni bir buhtunnasır gönder desem, yüzüm yok
Avuçlar sana dönük, ellerim kapkaradır
Ken'anın kuyusunda can veriyor kaç çocuk
Koparılan her çiçek, aksada bir yaradır

Benim RABBİM zalimi zalimlere vurdurur
Bu ince nüktelere, hiç aklım fikrim ermez
Fir'avnun çanağına, kan ve irin doldurur
Nemrut sivrisineği burnunda asla görmez

Yafa lime ilimedir, atlasım delikdeşik
Kaç bin piçe gebedir, purtakal çiçekleri
Haremim tekmeledi, aşındı şanlı eşik
Makberimde tepinir, siyonist köçekleri

Göğümde siyah alev, yerimde baldıranlar
Baharımda fırtına, yaz'ımdaki tipidir
Dünümü heba ettim, kapkaranlık yarınlar
Selahattin tahtında, oturan bir kirpidir

Şimdi tarih yarılsa, gelse nurettin zengi
Zamane dindarları, onurundan vurulur
Ne ok kaldı nede yay, ne at var ne özengi
Kertenkele göğümde çift kanatlı kuş olur

Fırça kızımın saçı, derimdendir tuvali
Beni çizen ressamın tüm renkleri gridir
Zeytindağı, sen bana anlat bu feci hali
Sancağımın düştüğü ne zamandan beridir

Anlat ey kızıldeniz, anlat o kürpeleri
Ölü gibi durduğun, ağıtmıdır derinden
Kıyında hep vurulan bahar kelebekleri
Sevdam hergün vurulur, en mukaddes yerinden

Tilkiler vezir oldu, vezirler çoktan şahmat
Bu satranç tahtasında son kalem çoktan düştü
Gazze davudi çığlık, göklere çıktı kat kat
Şeriaya kuzgunlar ve kargalar üşüştü

Ana rahminde her gün can veriyor kaç cenin
Böylesi bir dünyada çoktan göçtü melekler
Ey niyazsız mü'minler, duyasıya sevinin
Sizi kabul etmiyor, hem yerler hem felekler

Neyseki biri geldi, upuzun ve muhteris
Gölgesinde krallar, fağfurlar gölgelendi
Kendi karanlığına, geri çekilsin haris
Hayat buldu hakikat, satılmışlar elendi

Nesli ati yeniden su taşıyor umuda
Üstadın zerk ettiği tohumlar yeşerecek
Şimdilik sahilimde onlar giysin bermuda
RABBİMİN ahdettiği o gün mutlak gelecek