Görüp geçirmiş sayılır....
İnce bir sızı kalbimi saran,
Her gün biraz biraz erimekteyim.
Boşlukta izlerim,yollarsa duman,
Makus kaderime yürümekteyim.
Gidiyorum ben,
Yanımda iki şey taşıyorum,
Biri mukaddes hayalin,
Biri esrarlı cemalin...
Bir şaşaalı çığlık inletiyor ortalığı,
Gün gelecek son secdem,
Titretecek kalbimi...
Kalemim sessiz,
Odam ıssız,
Yazılarım yanlız kalacak.
Sevenlerim boynu bükük,
Şimdi sen kimbilir hangi Gül'ün dalında?
Ve kim bilir kim uyuyor mışıl mışıl koynunda,
Ben uzanmiş, hasretle özlemin bağrında,
Bu sabahta gözlerimi hayata sensiz açtım.
Kabus gördüm tüm gece,bana ters bakıyordun,
Ne sevdalar gördü bu şehir?
Ve kaç varoluş, kimbilir?
Yağmurla ıslanan gözyaşlarının ardından,
Yazıldı kaç melankolik şiir...
Ne depremler gördü bu şehir?
Ucuz insanlar...
Ve tezgahlarda satılık bedenler,
Depoda sürüme hazır,
Yok fiyatlı kahpeler,
Öderken bedeller,
İzlersin sahte yüzleri,
Bilmem ki daha nereye gideyim,
Onu yüreğimden bir an sileyim,
Alışkınım neden cefa çekeyim?
Hep erişilmez dala kondun be gönül...
Söylemem derdimi düşmana dosta,
İçimde yaram, derin, kanar gizli gizli,
Dertlerim şaha kalkmış, oynar nazlı nazlı,
Yare giden yollar çetin ve buzlu,
Dert etme sevdiğim, dert etme yarim,
Kıştan sonra bahar gelir bilirim...
Dolu dizgin yaşanmış,
Kulpu kırık bir hayat,
Hoyratça sevmelerden yorgun bedeninde,
Can çekişen kuş misali çırpınan bir yürekle,
Elleri başına destek,oturmuş esefle,
Düşünceliydi yine Kralın Soytarısı....
Kafadan atıp tutma ey insanoğlu!
Halep orada olsa ne? Arşın burada!
Gülüp de gafletle kendinden gecme,
Uçup gittiyse de ruhun, aslın burada.
Eteklerin zil çalmis da,herkes dersine dalmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!