Fikri Korkaklık Şiiri - Tahsin Koç

Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin çocukları
Emperyalist ve baskıcı dayatmacı ülkelerin kültür
Baskısı altına yaşamaktadır.Sebebine gelince
Taa.. Küçükken televizyon ve basın yoluyla bu
hegemonyacı devletlerin baskısını görürler.
Çocuklar; En basit bir çizgi film izlemesinde dahi
Bu ülkelerin silah top uçak ve asker gücünün ağırlığını
izlemekte ve psikolojik olarak bu çocukların zihninde,
bir baskı unsuru oluşmaktadır. Daha ana kucağındaki bir
Bebek bile bu ezici baskının tehdidi altında büyümektedir.
İşte ta.. çekirdekten çocuklarımız bu fikri korkaklığı yaşamaya
başlamaktadır.
Daha ileriki yaşlarda sözde savaş ve terör filmleri adı altında
Gençlerimiz iyice tehdit edilerek korkutulmaktadır. Biz ne kadar
Ona kişilik gelişimini ve dini motifleri anlatsak da yeterli olmuyor.
Çocuklarımız bizzat kendi bazında kişisel olarak o filmlerle korkutulmuştur.
Bu filmleri dikkatlice izlerseniz, biz aile içimizde dahi tehdit ediliyoruz?
Hele işin ahlaki ve dini boyutunu bir tarafa bırakalım, çocuklarımız kendi
Evimizde kendi ana ve babası yanında olduğu halde tehdit ediliyor.
Ben hele kültür yozlaşmasını anlatmıyorum ve onu tartışmıyorum benim amacım
“Fikri Korkaklık” dediğimiz bir psikolojik sorunla karşı karşıyayız.
Canlı bir örnek verelim; O savaş filmini seyrettiğinde çocuğunuza sorun
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Askerimi güçlü; Yoksa o filimde gösterilen
Bilmem hangi ülkenin kopuk ve sapık hayel dünyasının yıkan yalan yanlış
Gençlerimizin beynini yıkayana o savaş bozuntusundaki askerlerimi güçlüdür?
Allah aşkına bir sorun ve deneyin bakın çocuğunuz ne cevap verecektir.
En akıllı çocuk bile düşünmeden o askerlerin bizim askerden en azından
Teknik gücünün yüksek olduğunu söyleyecektir.
Bak kardeşim ortada savaş bile yokken bu ne idiğü belirsiz o savaş filmleri işin
Başında benim çocuğumu korkutmakta en azından şuur altına bu korku yerleşmektedir.
Bu psikolojiyle yetişen bir gençlikle; Allah vermesin o ülkeyle bir savaş durumunda
karşı karşıya geldiğinde benim çocuklarımın o andaki düşüncesini dahi düşünmek ve
söylemek istemiyorum.
Benim ceddim Onaltı İmparatorluk kurmuş ve yüzden fazlada devlet kurmuş bu dünyada
Cesaret ve kahramanlığıyla dünya milletlerine örnek olmuş ve bu kahramanlığından örnek alan milletler kendi bağımsızlığını kazanmışlardır.
Şimdi ne hakkınız var? Bu ne idiğü belersiz filmlerler benim yavrularımın körpe dimağlarını
sarsıp zihninde kötü iz bırakmaya? Ne hakkınız var onları benim askerimden üstün gösterme
gayretlerine? Benim çocuklarımı fikri erozyona uğratmakta ne hakkınız var.? Böyle televizyonculuk olmaz, böyle sinema oynatılmaz, böyle basın ve medya olmaz, böyle çizgi film olmaz, Bu filimler benim ülkemin gençlerinde “Fikri Korkaklık Yaratıyor”
Eskiden bizim geçliğimizde Karamurat, Battalgazi, Battalgazininoğlu, Şahinbey gibi ismini sayamayacağımız bizi madden ve manen takviye eden,filimler oynardı. Ben şahsen bunları izleyince kedime özgüvenim gelirdi. İşte ben böyle güçlü ve kuvvetli bir ceddin soyundanım
derdim. Kendimi çok güçlü hissederdim, şimdi bakıyorum da böyle filimler yok, tek tük asker filmleri çekiliyor, onlarda askerin gurur ve gücünü göstermek yerine, orada yaşanan matrak işlerle uğraşıyor. Türk gençliğini maddi ve manevi motive edecek ve hem de son teknolojik sistemlerle destekleyecek acilen filime ihtiyaç var? Hem de; Cüneyt Arkın’ın o ruh tarzında.
Bu konuya gözbebeğimiz; Türk Silahlı Kuvvetleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı ortak, madden ve manen gençliği güçlendirecek, filmler ve diziler hazırlaması lazım. Yoksa tüm gençliğimiz pısırık ve korkak yetişmektedir. Yani öyle bir gençlik ki; Eli kalemde tutacak silahta tutacak. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığına, TRT ve Televizyonlara çok acil görevler düşmektedir.
Bu gençliği korkak yetiştirmeyin, o film oyunlarıyla gençlerimizin üzerine kurulan oyunları bozun. Gerçek Türk ve Müslümanın gücünü arkasında hissetsin gençlerimiz.
Ufak tefek kelime oyunları ve filmlerle kandırılmasın gencin o güçlü enerjisi korkutulmasın
Allaha Emanet Olun.

Ankara - 03.01.2009