Bu öyle bir bakıs bu öyle bir tebessüm
Görse mona lisa utanırdı bilse sairler siirler utanırdı
Karalanmıs sayfalar söylenmiş siirler bilinmis güzeller utanırdı
Nerdesin bilmiyorum kim bilir nerde
Adını bilmedigim hangi ırak kent de
Deniz gözlerine kimler bakmakta
Canım yanıyor bilmelisin her nedense
Ömrüm aramakla geçti de bulamadım
Yarıda bırak tığım çay gibi suskun ve çaresiz
Bıraktım seni masada öylece arkama bile bakmadan
Gittim kahkahalarla umursamadım
Ben ne adi adamım simdi seni arıyorum
Senle yasadığım o tos pembe günleri, geceleri
Başından kopardığın bir tutam saçı
Bu mektubu sana yazıyurum
Yüreimdeki hicranla yasla
Bu mektubu sana yazıyurum
Sessis karanlık odamda
Özülme özlüyurum aıyurum
Ve hergün tupluyurum
Karanlık kapılar ardındayım
Yüreğim ahu zar yüreğim sarhoş
Sol yanım da bir yerde minik kuş
Sevdalım nuruna aşık olmuş uçmuş
Sen yoksun artık bende beden yok
Kırıldım gücendim ki bilmedim
Bu gün güneş doğacak mı bu gün
Bu üstüme çöken sis bu matem
Hicran dolu bu hayatım bu gün
Şafak la son bulacak mı
Her gece saitimi bes dakka sonra sına kuruyorum... seni rüyam da görmeden uyumak istemiyorum
Senden kalan tek hatıra ellerimde
Avuçlarımda sıkı, sıkı sarmışım
Bir tutam sacın bir bakısın gibi
Hasretin özlemin de bir baksa
Gökyüzüne bakıyorum sen
Gözümü kapıyorum yine sen
Ve yine bağırıyur muavin
sanayi bankalar havuz başı
ve benim kurktuğum ilk ğünüm
İlk defa minibüse yanlız binişim
saat sabahın beşi
teyip tutturmuş bir yanlızlık şarkısı
Aysel sana son mektubumu yazıyorum
Son olarak sahili, hicranı, matemi yazıyorum
Bitmek bilmeyen bu sevdayı aklıma çivileyip
Cesareti kollarımı sarıp mürekkebi sulandırıyorum
Aysel ben bu gece sana geliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!